çayından son bir yudum aldı, masaya bıraktığı fincanı parmak uçlarıyla ortaya doğru itti. bir süre camdan dışarı, belki de apansız bastıran yağmurda ıslanmamak için koşuşan insanlara baktı. bakışlarını oradan alıp az önce masanın ortasına doğru ittiği fincana verirken konuşmaya başladı:
- beni sevmediğini söyleyebilir misin?
- sen de biliyorsun, söyleyemem.
- o halde beni sevdiğini söyle. bir defa olsun, seni seviyorum, de.
- bu hiçbir şeyi değiştirmez. çünkü, bir anlamı yok.
- varsın olmasın. sadece, aklımın, kalbimin bildiğini duymak istiyorum.
- seni seviyorum. ama, sadece seviyorum.
*
ona hiçbir zaman yalan söylemedim. nasıl tutulmak sevmek değilse, sevmek de istemek değildi.
- beni sevmediğini söyleyebilir misin?
- sen de biliyorsun, söyleyemem.
- o halde beni sevdiğini söyle. bir defa olsun, seni seviyorum, de.
- bu hiçbir şeyi değiştirmez. çünkü, bir anlamı yok.
- varsın olmasın. sadece, aklımın, kalbimin bildiğini duymak istiyorum.
- seni seviyorum. ama, sadece seviyorum.
*
ona hiçbir zaman yalan söylemedim. nasıl tutulmak sevmek değilse, sevmek de istemek değildi.
19 yorum:
bence verbum non facta, bir kişi elmayı seviyorsa, elma da onu sevmek zorunda kalacaktır ve istemek.
duanın gücüne inanırım. bir şeyi çok istemenin yapılabilecek en güçlü dua olduğuna da.
bazen 'sevmek' 'kalmak'a yetmez, sadece bu.
bence kalmıyorsa yeterince sevmiyordur, tam tersini nasıl açıklayabilirsin ki?
izin verirseniz bu yorumumda size itiraz etmek istiyorum phoebe.
'sevmek' ya da 'aşk' hayatı, insanları, nesneleri, olayları bambaşka ışık altında güzel görmeye yetebilir ama güzelleştirmeye yetmez.
sevmediğin için değil de güzelleştirmediği için mi kalmıyorsun yani?
ben sevmenin neden kalmaya yetmediğini merak ediyorum,
sadece 'sevmek' kalmaya yetmediği için kalmıyor galiba masanın bu tarafında oturan.
*
neden bilmem aklıma bir ayrılık filmi geldi. uygun kosullar altında o örneği konuşalım:
adam hasta ve yatalak babasını bırakamaz, çünkü babası onu bilemese de adam onun babası olduğunu biliyordur. kadın ise ülke koşullarına katlanamadığı için yurt dışına gitmek istiyor olsun. ben olsam, o kadını ne kadar seviyor olursam olayım o durumda babamı bırakmazdım. (filmde başka şeyler söz konusu olduğunu biliyorum. sadece koşulları örneğe uygun hale getirdim)
evet oldukça somut bir örnek olmuş, galiba kişisel yorumlar yapmak gerekecek buna.
ortada hasta bir baba olmasa da kadının peşinden gitmeli mi insan?
aslında sen burada sevmek tek başına yetmez bir de koşullar uygun olmalı diyorsun ama ben iki insanın süresiz bir etkileşiminden söz ediyorum.
bazen şöyle olur ya;
birini seviyorsundur ama onla beraber olmak istemezsin, yanında kalmak, devam etmek, ama seviyorsundur.kalmana yetmiyorsa yeterince sevmiyor musun? yoksa yanında kalmak için başka şeyler de mi gerek? ne mesela? tutku? kaybetme korkusu? ne?
az önceki örneği bir kenara bırakırsak eğer, normal koşullar altında insan tutkusunun, aşkının, sevgi(li)sinin peşinden gitmeli. doğrusu budur.
ama bazen yetmeyebilir. ve bunun toplum kurallarıyla, semavi dinlerin emirleriyle alakası yoktur. bizzat kişiyle alakalıdır.
galiba haklısın, doğru olanı unutmamamız dileğiyle..
evet, bu doğruyu kimseler unutmasın. dileyelim ki...
phoebe keske yilmasaymis bu sohbetten.
yıldığını sanmıyorum.
ikisi de değil :) yazıdan daha uzun yorum yazmışım yahu diyip susmaya karar vermiştim
yetmiyor sevmek iyi bilirim..
ama bitmiyorda o sevmek.hiç bitmiyor.
@phoebe,
bir önceki yorumda, yıldığını sanmıyorum, dedikten sonra bir cümle daha yazmıştım. gülümseme ikonundan cesaret bularak sildiğim o cümleyi kayda geçebilirim: sadece huysuz ve kalın kafalı bir adama anlatmaktan yoruldu :)
@cecil,
halden anlamak bu galiba. biraz da yaşayınca bilinen, yaşayınca öğrenilen.
bir de, dert etmeyin. biter...
biraz yorucu bulduğumu itiraf etmeliyim ama huysuz ve kalın kafalı bulduğumdan değil farklı şeylerden söz ettiğimizdendi..hepsi için teşekkür ederim :)
asıl ben teşekkür ederim.
bu 'huysuz ve kalın kafalı adam' aşka, sevgiye, aşk için yakıp yıkmaya inanıyor. aşk için şehir değiştirmeye, 'ne zaman istersen çağır, ne durumda olursam olayım gelirim' demeye de.
ve bilir; insanların iradeleri güçlü değil, tutkuları zayıf olur.
ama etrafınıza iyi bakın, seviyor olsanız dahi birlikte olamayacağınız ve hatta yapamayacağınız insanlar vardır.
mesela ben, aşkından ölüyor dahi olsam, özlem tekin şebnem ferah rekabetinde şebnem ferah'ı tutan, üstelik ona 'şebo' diyen bir kadının yanına bile yaklaşmam :)
bi de çemkirmek kelimesini kullanan bir kadına..
@cecil,
o liste o kadar uzun ki, gerçi bir yerlerde yorum olarak yazmıştım ama devam etmek bu yorumu, bırakın yazının kendisinden yorumların tamamından bile uzun yapar.
Yorum Gönder