*
dün gece 'güzel ve yalnız ülkem' hep beraber yeni yıla taşınırken biz de dost meclisinde bir yandan sohbet edip bir yandan da nasılsa açık kalmış televizyona bakıp duruyorduk. tam da yeni yılın ilk anlarında aziz tom waits' in sesi her şeyi susturup odaya doluverdi: innocent when you dream...
iki bin on muhteşem başladı, dedim. düşünsenize kanallardan biri aziz tom waits ile giriyor yeni yıla. varlığı ve birikimiyle beni de çoğaltan arkadaşım hemen ekledi. smoke'u hatırla. siyah beyaz görüntülerle anlatılan noel hikayesini.
dün gece 'güzel ve yalnız ülkem' hep beraber yeni yıla taşınırken biz de dost meclisinde bir yandan sohbet edip bir yandan da nasılsa açık kalmış televizyona bakıp duruyorduk. tam da yeni yılın ilk anlarında aziz tom waits' in sesi her şeyi susturup odaya doluverdi: innocent when you dream...
iki bin on muhteşem başladı, dedim. düşünsenize kanallardan biri aziz tom waits ile giriyor yeni yıla. varlığı ve birikimiyle beni de çoğaltan arkadaşım hemen ekledi. smoke'u hatırla. siyah beyaz görüntülerle anlatılan noel hikayesini.
hatırladım. aklımdan bu yazının başındaki isimler geçti. o noel hikayesinin iç burkan naifliğini, modern zamanlar yalnızlığını, bir tütün dükkanında geçen muhabbetleri, yıllarca her sabah hep aynı sokağı fotoğraflayan adamı düşündüm. fotoğraflar geçti gözlerimin önünden.
kendime kızdım bu şarkıyı neden yılın son günlerinde akıl edemedim diye.
bu sabah uyandım, noel ve yeni yıl arasındaki farka rağmen bu şarkıyı daha da geç olmadan dinleyelim istedim.
hatta seyredelim...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder