tabloları ışıkla yüklü, çoğu kez acıyla dolu yalnız bir hayatı özetleyen sert bir ışıkla yüklü van gogh, bir gece arkadaşı (muhtemelen sevgilisi de) ressam gaugin' le tartıştıktan sonra kulağını keser ve içinde bulunduğu umutsuzluğun derinliğini bizimle paylaşmak için bir otoportre yapar.
peki, o gece van gogh hangi kulağını kesmişti?
5 yorum:
Educated guess denen şeyi yapıyorum: Sağ! Şimdi internetten doğruluğunu kontrol edeyim.
(Bu gerçek bir soru değildi denmesin lütfen.)
cevabınız yanlış...
parantez içinden konuşmayı ise reddediyorum.
hangi kulak olduğu pek de önemli midir bilemiyorum ya da umutsuzluğun resmi olarak adlandırmak doğru mudur..
önemli olan aynanın bize oynadığı oyun aslına bakarsanız.
umutsuzluk, evet kesinlikle öyle. gaugin kapıyı çarptı ve gitti.
van gogh bunu kabullenmişti en başından zaten diye düşünmekteyim kendi içimde, onun için umutsuzluk diye adlandırmaktan uzaklardayım.
Yorum Gönder