"Benim dışımda içeride tek bir müşteri vardı: yüzünde tütün rengi çiller olan, dalgın, ufak tefek ve zayıf bir genç. Üzerinde kendisine fazla büyük gelen cart sarı bir ceket, yelek ve pantolon, başında ise hasır bir şapka vardı. Sabah ışığının süzülmeye başladığı cam kenarındaki masalardan birine oturmuş, kurşun kalemi ile sessizce defterine bir şeyler yazıyordu.
Oturduğum yerden bu denli hararetle ne yazdığını sordum. Gözlerini defterinden ayırmadan bir relingo gezisi gezisi planlıyor olduğunu söyledi.
"Bir ne gezisi?" diye homurdandım yeni dişsiz, yaşlı ahmak sesimle.
" Boşlukların etrafında bir gezi, efendim, boş arsaların, sahipsiz, yahut belli bir amaca yönelik kullanılmayan, mekânların çevresinde yapılacak bir gezi," diye açıkladı, aynen bu ifadelerle."*
*: valeria luiselli, dişlerimin hikâyesi
Oturduğum yerden bu denli hararetle ne yazdığını sordum. Gözlerini defterinden ayırmadan bir relingo gezisi gezisi planlıyor olduğunu söyledi.
"Bir ne gezisi?" diye homurdandım yeni dişsiz, yaşlı ahmak sesimle.
" Boşlukların etrafında bir gezi, efendim, boş arsaların, sahipsiz, yahut belli bir amaca yönelik kullanılmayan, mekânların çevresinde yapılacak bir gezi," diye açıkladı, aynen bu ifadelerle."*
*: valeria luiselli, dişlerimin hikâyesi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder