ununu eleyip eleğini asmışcasına zamanla ilişkisini en aza indirmiş, günü ezanlara göre taksim eden, akıp giden zamanı da uzayıp kısalan günlerden, soğuyan ısınan havalardan, bahçedeki çiçeklerden, meyve ağaçlarından anlayan insanların evlerindeki günlerce hatta haftalarca ihmal edilmiş takvim yapraklarını anlıyorum da gündelik hayatın ritminin hiçbir zaman azalmadığı, tatil günlerine ayarlı, söz gelimi inşaat malzemeleri satan bir dükkanda ya da ünlü bir otomobil markasının yetkili servisinde kasanın hemen arkasındaki duvarda asılı takvimin yapraklarının değil elli iki gün tek bir gün dahi ihmal edilmesini anlayamıyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder