* "kısa kısa," künyesinde "ayda bir çıkar" yazan dergilere benzemez. eğer bir künyesi olsaydı, "aklına estikçe çıkar," yazardı.
* insanların yaşamında, sadece kendi çıkarlarını düşünmedikleri, kendi çabalarını çevreleri ile eklemleyerek ortak bir insanlık ruhu yarattıkları en azından bir dakika olmalı.
* "ben bir yöne yürüdüm, sanem ve kalbim diğerine. (a.canıgüz, gizliajans)"
* hiçbir yere gitmeyen bir yola çıkmışım.
* "otursak bir akşam üzeri, sen bana bilmediğim bir hikaye anlatsan/ bildiğim bir hikaye de anlatsan bilmezden gelirim söz.! (edip cansever)"
* "gözyaşları içeren bir şeye ihtiyacınız var sizin. değişmek için. burada hiçbir şeyin bedeli yeterince ödenmiyor. (a.huxley, cesur yeni dünya)"
* entelektüel açıdan ve çalışma saatleri boyunca yetişkin olabiliriz ama duygu ve arzular söz konusu olduğunda henüz büyüdüğümüz söylenemez.
* "hayır, gerçek aşkı hiç bulamadı. güçlü bir ihtiras değildi kapıldığı ama evli bir adama amansız bir şekilde tutulmasına yetmişti. adam karısını terkedeceğine dair söz vermeyi bırakalı çok olmuştu. o da adamın karısıyla arkadaşlık kurdu ve tek çocuklarının teyzesi gibi oldu. (martin amis, görüş evi)"
* "sana bir çay ve temiz yaralar ısmarlarım belki de bir cuma ısmarlarım yürüyüp gideriz. (osman konuk)"
* haşmet babaoğlu, kendisini sev(e)miyorum ama iyi söylemiş: "modernite elimizden inançlarımızı alıyor, inanma ihtiyacımızı değil!"
* "insanların küçük kasabalardan ayrılmak istemesinin en büyük sebebi, geriye dönme fikrine kapılmalarıdır. yerinde çakılıp kalmalarının sebebi ise çıkıp gitmeyi kafaya koymalarıdır. kısaca, insan nerede olursa olsun mutsuzdur. (chuck palahniuk, çarpışma partisi)"
* dayımın türküsü: keltepenin taşları...
* dost başa, düşman ayağa, vnf. ellere bakar. arz ederim.
* yıllar önce o kadına, "hayatım değersiz ve sıkıcı olabilir ama en azından fabrikada üretilmiş, ikinci el, kalitesiz bir hayat değil," demediğim için hâlâ pişmanlık duyuyorum.
* arzu akgün, "tanrı hepimize aşık olmasak bile aşk halinde günler versin, hayatla flört etmeyi eksik etmesin içimizden. susuz kalmaktansa dalgalarla boğuşalım. aşkın derdi bile güzeldir bazen," dedikten sonra devam ediyor: "bir yarayı hiçbir şey aşk kadar kolay onaramaz."
* yıllar önce "bir gün körebe oynarsak gizlice açarım gözlerimi. seni bir daha kaybetmeyi kaldırmaz içim." demişti feridun düzağaç. bu bir futbol yazısıydı ve henüz şarkı olmamıştı.
* açığa çıkmak sırların doğasında vardır. çünkü sır tutmanın tek yolu kimseye söylememektir.
* "fareler ve insanlar" mı? hiç bir fareyle bir insan olur mu, elbete yasaklansın.
* bir australian open'ın daha sonuna geldik: victoria azeranka ve novak djokovic iki bin on üç yılının şampiyonları.
* büyünce ben de, "sanat eserinin kırılgan doğasına rağmen, sürecin kendisi zamansal olanın dışına çıkmanın bir aracı haline gelir," tarzı cümleler kurmak istiyorum.
* insanlar insanlara, sevgilerini göstermek için uydurdukları isimlerle hitap ederler ya, bu aslında bizi kendi malı gibi göstermek içindir.
* kadın ancak fotoğrafınızı çeken insanı sevdiğinizde görünebileceğiniz kadar güzeldi ama gitmeliydim.
* insanların yaşamında, sadece kendi çıkarlarını düşünmedikleri, kendi çabalarını çevreleri ile eklemleyerek ortak bir insanlık ruhu yarattıkları en azından bir dakika olmalı.
* "ben bir yöne yürüdüm, sanem ve kalbim diğerine. (a.canıgüz, gizliajans)"
* hiçbir yere gitmeyen bir yola çıkmışım.
* "otursak bir akşam üzeri, sen bana bilmediğim bir hikaye anlatsan/ bildiğim bir hikaye de anlatsan bilmezden gelirim söz.! (edip cansever)"
* "gözyaşları içeren bir şeye ihtiyacınız var sizin. değişmek için. burada hiçbir şeyin bedeli yeterince ödenmiyor. (a.huxley, cesur yeni dünya)"
* entelektüel açıdan ve çalışma saatleri boyunca yetişkin olabiliriz ama duygu ve arzular söz konusu olduğunda henüz büyüdüğümüz söylenemez.
* "hayır, gerçek aşkı hiç bulamadı. güçlü bir ihtiras değildi kapıldığı ama evli bir adama amansız bir şekilde tutulmasına yetmişti. adam karısını terkedeceğine dair söz vermeyi bırakalı çok olmuştu. o da adamın karısıyla arkadaşlık kurdu ve tek çocuklarının teyzesi gibi oldu. (martin amis, görüş evi)"
* "sana bir çay ve temiz yaralar ısmarlarım belki de bir cuma ısmarlarım yürüyüp gideriz. (osman konuk)"
* haşmet babaoğlu, kendisini sev(e)miyorum ama iyi söylemiş: "modernite elimizden inançlarımızı alıyor, inanma ihtiyacımızı değil!"
* "insanların küçük kasabalardan ayrılmak istemesinin en büyük sebebi, geriye dönme fikrine kapılmalarıdır. yerinde çakılıp kalmalarının sebebi ise çıkıp gitmeyi kafaya koymalarıdır. kısaca, insan nerede olursa olsun mutsuzdur. (chuck palahniuk, çarpışma partisi)"
* dayımın türküsü: keltepenin taşları...
* dost başa, düşman ayağa, vnf. ellere bakar. arz ederim.
* yıllar önce o kadına, "hayatım değersiz ve sıkıcı olabilir ama en azından fabrikada üretilmiş, ikinci el, kalitesiz bir hayat değil," demediğim için hâlâ pişmanlık duyuyorum.
* arzu akgün, "tanrı hepimize aşık olmasak bile aşk halinde günler versin, hayatla flört etmeyi eksik etmesin içimizden. susuz kalmaktansa dalgalarla boğuşalım. aşkın derdi bile güzeldir bazen," dedikten sonra devam ediyor: "bir yarayı hiçbir şey aşk kadar kolay onaramaz."
* yıllar önce "bir gün körebe oynarsak gizlice açarım gözlerimi. seni bir daha kaybetmeyi kaldırmaz içim." demişti feridun düzağaç. bu bir futbol yazısıydı ve henüz şarkı olmamıştı.
* açığa çıkmak sırların doğasında vardır. çünkü sır tutmanın tek yolu kimseye söylememektir.
* "fareler ve insanlar" mı? hiç bir fareyle bir insan olur mu, elbete yasaklansın.
* bir australian open'ın daha sonuna geldik: victoria azeranka ve novak djokovic iki bin on üç yılının şampiyonları.
* büyünce ben de, "sanat eserinin kırılgan doğasına rağmen, sürecin kendisi zamansal olanın dışına çıkmanın bir aracı haline gelir," tarzı cümleler kurmak istiyorum.
* insanlar insanlara, sevgilerini göstermek için uydurdukları isimlerle hitap ederler ya, bu aslında bizi kendi malı gibi göstermek içindir.
* kadın ancak fotoğrafınızı çeken insanı sevdiğinizde görünebileceğiniz kadar güzeldi ama gitmeliydim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder