hayır, anlatım bozukluğu yok.
bile isteye öyle yazdım. ama türkçe'de öyle bir deyim olmadığını biliyorum.
tıpkı, geçmişe takılıp kalmış bir radyo spikerinin gecenin bir vakti çaldığı "if i knew the way i'd go back home" diyerek başlayan ve "half-remembered names and faces so far in the past/ on the other side of the bridges that were burned once they were crossed" diye devam eden elvis presley şarkısı where do i go from here'a* rastlamasaydım, bu yazının olmayacağını da bildiğim gibi.
*
bu şarkı ister istemez bana, internetin çeşitli mecralarında rastladığım, bazan şairi ile de anılan, galli şair dylan thomas'a ait "when one burns one's bridges, what a very nice fire it makes" cümlesinin türkçeleştirilmişi, "insan köprülerini yaktığında ne güzel ateş çıkar ondan"ı ve bu cümleyi her okuyuşumda duyduğum rahatsızlığı hatırlattı.
hayır, 'sivi'sinde 'çevirmen' yazan en az üç kişinin uğradığı bu sayfalarda çevirmenlik taslamak niyetinde değilim. kaldı ki, çevirmenlik hakkındaki düşüncemi daha önce belli etmiştim; kelime ve gramer bilgisinden çok yazarlık, şairlik ister.
"insan köprülerini yaktığında ne güzel ateş çıkar ondan" ise, akla gelen ilk cevabı vermek, ortalama kelime ve gramer bilgisiyle varılabilecek bir sonuçtan başka bir şey değil gibi geliyor bana.
anlaşılır olmaktan değil başka bir dile geçmekten bahsettiğimi özellikle belirterek soruyorum: yoksa çevirmenlik derken, gugıl transleytten hallice bir işten mi bahsediyoruz?
oysa, insan gemileri yaktığında ne güzel bir ateş çıkar, ne kadar doğru.
ne kadar güzel...
*söz-müzik: paul williams
bile isteye öyle yazdım. ama türkçe'de öyle bir deyim olmadığını biliyorum.
tıpkı, geçmişe takılıp kalmış bir radyo spikerinin gecenin bir vakti çaldığı "if i knew the way i'd go back home" diyerek başlayan ve "half-remembered names and faces so far in the past/ on the other side of the bridges that were burned once they were crossed" diye devam eden elvis presley şarkısı where do i go from here'a* rastlamasaydım, bu yazının olmayacağını da bildiğim gibi.
*
bu şarkı ister istemez bana, internetin çeşitli mecralarında rastladığım, bazan şairi ile de anılan, galli şair dylan thomas'a ait "when one burns one's bridges, what a very nice fire it makes" cümlesinin türkçeleştirilmişi, "insan köprülerini yaktığında ne güzel ateş çıkar ondan"ı ve bu cümleyi her okuyuşumda duyduğum rahatsızlığı hatırlattı.
hayır, 'sivi'sinde 'çevirmen' yazan en az üç kişinin uğradığı bu sayfalarda çevirmenlik taslamak niyetinde değilim. kaldı ki, çevirmenlik hakkındaki düşüncemi daha önce belli etmiştim; kelime ve gramer bilgisinden çok yazarlık, şairlik ister.
"insan köprülerini yaktığında ne güzel ateş çıkar ondan" ise, akla gelen ilk cevabı vermek, ortalama kelime ve gramer bilgisiyle varılabilecek bir sonuçtan başka bir şey değil gibi geliyor bana.
anlaşılır olmaktan değil başka bir dile geçmekten bahsettiğimi özellikle belirterek soruyorum: yoksa çevirmenlik derken, gugıl transleytten hallice bir işten mi bahsediyoruz?
oysa, insan gemileri yaktığında ne güzel bir ateş çıkar, ne kadar doğru.
ne kadar güzel...
*söz-müzik: paul williams
9 yorum:
Çok doğru bir çeviri gerçekten de ! Çevirmen aynı zamanda edebi bir ruha sahip kişi de olabilmeli..
P.Williams da tek kelimeyle harika !
filmlerde de aynı ki çevirmenlerimiz bazen pek iyimser,küfürleri hep kahretsin diye çevirirler..
:)
köprüleri yakmak... hemen aklıma ayna 'nın şarkısı geldi
nedense.."gemiler sapasağlam yaktılar denizleri"..
http://www.youtube.com/watch?v=ysjHsY_wLno
(klibi beğenmiyorum) hatta ben yazmak isterdim bu klibin senaryosunu..yakardım ki gerçekten denizleri..
@crazywomanrosemary,
anlam müthiş. paul williams için bakınız: http://www.youtube.com/watch?v=h2JRySPVol0 en az king kadar iyi.
@cecil,
hadi, bu şarkı için bir senaryo yazın lütfen.
"gemiler sapasağlam yaktılar denizleri" cümlesi çok güzelmiş. neden bilmem, cam ırmağında taş gemiler yüzdürmeye kalkan modern zaman yazıcısını ve onun, böylesi bir yolculukta geminin de incinebileceğini, söyleyen uyarısını hatırladım.
verbumnonfacta .. hatta bu senaryoyu blogumda yazsam diye düşündüm bir an
fonda o şarkı çalsa..kırmızı saçlı bir kız deniz üzerinde yürüse alev alev..ardına bile bakmasa..ve ardında zaten bakacak biri olmasa..
yanlız hemen büyüsüne kapıldım bakarmısınız :))
"gemiler sapa sağlam yaktılar denizleri..
bekleme sevgilim .. dönmem artık geri.."
bu kadarı bana yetmez.
yazın. lütfen.
size iki name adresi bırakacağım, rica ederim gidin oraya. bana çok şey yazdırır name. garip şekilde konuşurum hatta bir insana söylediklerimden daha çok.
celtic music-prophecı
loreena mccennitT
As ı roved out lyrics
eyvallah...yapılacaklar listesine dahil ettim.
Bana dylan thomas’ı tanış ettiğiniz için çok teşekkür ediyorum sayın vnf
pişman olmayacaksınız.
Yorum Gönder