14 Aralık 2022 Çarşamba

bir masada iki kişi: tekrar okunanlar

çayından son bir yudum aldı, masaya bıraktığı fincanı parmak uçlarıyla ortaya doğru itti. bir süre camdan dışarı, belki de apansız bastıran yağmurda ıslanmamak için koşuşan insanlara baktı. bakışlarını oradan alıp az önce masanın ortasına doğru ittiği fincana verirken konuşmaya başladı:

- en çok yeniden okuduğunuz kitap, karamazov kardeşler ya da fransız teğmenin kadını o zaman.

- hayır, küçük prens.

- çok eminsiniz.

- çünkü, aradaki okumaları saymasak bile doksan beş yazından iki bin on altıya kadar her doğum günümde erkenden uyanıp ilk iş olarak küçük prens'i okudum.

- iki bin on yedide neden okumadınız?

- babam öldü.

*

haberi aldığımda mutfaktaydım. tezgaha yaslanmış, telefonda abimle konuşuyordum. ki, kendisi büyük teyzemin büyük oğludur. sözü hiç uzatmadı, direkt söyledi. doğum günüme beş gün vardı. ne o yaz ne de başka zaman küçük prens okumak içimden gelmedi.

Hiç yorum yok: