bin sekiz yüzlü yıllarda bir satranç turnuvası. paul morphy ve louis paulsen cenkleşiyor. birçok kişiye göre tüm zamanların en iyi oyuncusu olan paul morphy biraz gergin ama. çünkü rakibi louis paulsen yapacağı hamle için dokuz saattir düşünmektedir. kibar bir adam olan ve en hızlı oyunculardan biri sayılan morphy sonunda dayanamaz ve "bağışlayın ama neden hamlenizi yapmıyorsunuz?" diye sorma ihtiyacı hisseder. bu soru karşısında paulsen şaşkınlığını saklayamaz. "ben," der. "hamle sırası sizde zannediyordum."
yaşanan bu ve benzeri olaylar, oyunlarda zaman kısıtlaması olması gerektiği fikrini doğurmuş ve bin sekiz yüz altmış bir yılında londra'da oynanan adolf anderssen ile ignac kolisch arasındaki karşılaşmada ilk defa zamanı ölçmek için kum saatleri kullanılmıştır. bu aynı zamanda satranç dünyasının zaman kısıtlamalı oyun kavramı ile tanışmasıdır.*
*
orhan pamuk gibi dersem: "akıllı okur"lar derdimin 'kırk ambar'a bir bilgi daha katmak olmadığını elbette anladılar. çünkü vnf. burada, 'iletişim çağı'nda 'iletişimsizlik'ten bahsediyor.
biliyorum bu konuyu daha önce işlemiştik. tam da burada...
yaşanan bu ve benzeri olaylar, oyunlarda zaman kısıtlaması olması gerektiği fikrini doğurmuş ve bin sekiz yüz altmış bir yılında londra'da oynanan adolf anderssen ile ignac kolisch arasındaki karşılaşmada ilk defa zamanı ölçmek için kum saatleri kullanılmıştır. bu aynı zamanda satranç dünyasının zaman kısıtlamalı oyun kavramı ile tanışmasıdır.*
*
orhan pamuk gibi dersem: "akıllı okur"lar derdimin 'kırk ambar'a bir bilgi daha katmak olmadığını elbette anladılar. çünkü vnf. burada, 'iletişim çağı'nda 'iletişimsizlik'ten bahsediyor.
biliyorum bu konuyu daha önce işlemiştik. tam da burada...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder