ayrılmak kürek çekerek kıyıdan açılmak gibi. denizin tartışmalı emniyetinde, kendimizi sandala değil de aslında denize emanet etmek gibi olmasıyla değil sadece.
daha çok, kıyıdan uzaklaşabilmek için kürek çekmek, kürek çekebilmek sırtımızı varış noktasına, yüzümüzü kıyıya dönmek zorunda oluşumuzla...
bunu yaptığımızda yalnızca kürek çekebilmek için doğru pozisyonu almakla kalmaz, varacağımız hedefin uzaklığından ya da geleceğin belirsizliğinden de korunuruz. mesafe gözümüzde büyümez, belirsizlik içimize korku salmaz.
yine de bir sorun vardır. yüzümüz kıyıya dönüktür ve istesek de istemesek de gözümüz kıyıdaki bazı şeylere takılır. denize bir mızrak gibi uzanan iskeleye, kumsalın yaz sonrası günlerine, teraslar halinde denize kadar inen çay bahçesine, ekose desenli örtüsü rüzgarda uçuşan masalara, masaları gölgeleyen çamlara.
ve bu çoğu zaman sancıya sebep olur.
tıpkı geçmiş gibi. hatıralar gibi.
daha çok, kıyıdan uzaklaşabilmek için kürek çekmek, kürek çekebilmek sırtımızı varış noktasına, yüzümüzü kıyıya dönmek zorunda oluşumuzla...
bunu yaptığımızda yalnızca kürek çekebilmek için doğru pozisyonu almakla kalmaz, varacağımız hedefin uzaklığından ya da geleceğin belirsizliğinden de korunuruz. mesafe gözümüzde büyümez, belirsizlik içimize korku salmaz.
yine de bir sorun vardır. yüzümüz kıyıya dönüktür ve istesek de istemesek de gözümüz kıyıdaki bazı şeylere takılır. denize bir mızrak gibi uzanan iskeleye, kumsalın yaz sonrası günlerine, teraslar halinde denize kadar inen çay bahçesine, ekose desenli örtüsü rüzgarda uçuşan masalara, masaları gölgeleyen çamlara.
ve bu çoğu zaman sancıya sebep olur.
tıpkı geçmiş gibi. hatıralar gibi.
4 yorum:
kesin karar ayrılmaksa, belki de sandalın küreklerine asılmak yerine sürat teknesi tercih edilmeli.
böylece sırt kıyıya, yüz varış noktasına dönmüş olur.
veda sürecini uzatmanın kime yararı olmuş ki?
hem hedefin uzaklığı, belirsizliğinden korkan kişi varış noktasına ulaşsa da kıyıdan ayrılmış olmayacak ki...
hatıralar ise şairin dediği gibi;
"çınlar herbiri bir silahın yankısı gibi, bir yaşam boyu biz tetiği çektikçe"
şüphesiz, "ayrılık ani olmalı, ebediyse eğer" diyen lord byron çok haklı. yine de muhatabından kötülük görmemiş birinin ayrılık için sürat motoru imgesini tercih edeceğini sanmam.
"ayrılanlar hâlâ sevgili" falan değildir ama her bitiş hüzünlü, her son mutsuzdur. kolay değildir ve terlemek, avuçlarda acı hissetmek gerekir.
bakmayın öyle dediğime.
ben de tam bir kürek mahkumuyum aslında. acıyı dibine kadar yaşayan, yüzleşen.
bazen dayanılmaz olduğunda avunuyorum sürat teknesi gibi imgelerle işte. yababilirmişim gibi...
istediğiniz gibi olabilirsiniz. birilerinin çıkıp sizi ne bu konuda ne de başkasında yargılayacağını sanmıyorum.
diyelim ki öyle biri çıktı. muhatap bile olmayın bence.
Yorum Gönder