8 Ağustos 2014 Cuma

on bir nisan bin dokuz yüz elli dört

bu tarih yapılan bir değerlendirmeye göre yirminci yüzyılın en sıkıcı günü seçilmiş. ve bu seçim, true knowledge adındaki bilgisayar arama motoruna girilen üç yüz milyondan fazla bilginin değerlendirilmesi ile yapılmış.

yapılan değerlendirmede o gün için kayda değer sadece iki olaya rastlanmış; belçika'nın savaşın ardından dördüncü genel seçimini gerçekleştirmesi ve türk akademisyen abdullah atalar'ın doğumu.

elbette bu duruma itiraz edenler de var. en başta da bbc radio... bbc radio'ya göre asıl "en sıkıcı gün" on sekiz nisan bin dokuz yüz otuzdan başka bir gün olamaz. çünkü, o gün on sekiz otuz haberlerini sunan spikerleri "bugün haber yok" demiş.

*

yirmi birinci yüz yılın en sıkıcı günü mü? tabi ki bu gün...

2 yorum:

Hayal Kahvem dedi ki...


selam,

bu kez...

"bin dokuz yüz seksen birdeyiz"

ve şu yerdeyiz...

"bu dünyada yaşamak can sıkıcı bir şeydir baylar."

öyle midir sahi?

"biraz da susmalıyız, insan bir şeyler aramalı kendinde"

"ne gelir elimizden insan olmaktan başka?"

verbumnonfacta dedi ki...

o şiiri edip bey eksik yazmıştır bana kalırsa.

bir mısra daha ekleyip "sadece deniz feneri değil deniz feneri bakçisi de mevsimsiz ölür" demeliydi.