'o kız'dan bir kaç yıl sonraydı.
kadınlardan oluşan bir topluluğa ev sahipliği yapıyordum. hem ev sahibi hem de tek erkek olunca hikaye anlatma görevi haliyle bana düştü. şikayet etmedim; zaten neden bu kadar çok okuduğumu, neden bu kadar çok seyrettiğimi soranlara 'kadınlara anlatacak bir hikayem olsun diye' cevabını veren ben değil miydim. laf döndü dolaştı, 'o kız'ı da anlattım.
içlerinden ünvanı en büyük olanı, göğsündeki madalyalardan gözlerimizin kamaşmasından da cesaret bularak sordu:
- bunları yaşadın da ne oldu?
ve o gün nasıl oldu bilmem, babamın böylesi durumlarda verdiği cevabı kullanmak yerine kendi cevabımı buldum:
- en azından anlatacak bir hikayem oldu...
4 yorum:
baba:macera oldu derdi dimi
evet.
ilk hecedeki 'a' sesi normalden kısa söylenen bir 'macera'...
Farklı bir bakış açısı
böyle böyle, avunup gidiyoruz. ya da ölüp gidiyoruz.
Yorum Gönder