soranlara, muharrem ayında doğmuşum, dese de, sabahına doğduğu gün babası buhur bey, hamamın çocukluğundan beri dayanamadığı ama bunu kimselere söyleyemediği sıcağında kalp krizi geçirip öldüğü, peşi sıra annesi raziye hanım'a uçması için iki kat yeterli geldiği için bir günde hem yetim hem öksüz kalmış, hem de o kargaşada bir isminin olması gerektiği unutulmuştu.
kaldı ki, köhne ahşap bir konakta hamamizade ali rıza bey'in küçük torunu olarak doğarken, evin yeni torunlara ne ihtiyacı ne de heyecanı vardı.
doğumundan bir iki ay sonra dedesi, artık şuna bir isim koymalı, diye düşünürken, gözü arada namaz vakitlerine baktığı saatli maarif takvimine takılmış, o zaman muharrem olsun bari, demişti.
küçük bir çocuk olarak başedemediği yazgısının kendisini sürüklediği bir başka hamamda günlerini tüketirken hayatının özeti: iki çocuk babası, sırtında kefaretini asla ödeyemediği bir yükle geçmişten şikayeti, gelecekten hiçbir beklentisi olmayan, saçları erken ağarmış orta yaşlı bir hamam sahibi.
hepsi bu...
*: cem mumcu, makber
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder