geçen yıl tam bu saatlerdi: amsterdam'da van gogh müzesi'nin yakınlarındaki bir telefon kulübesinden seni aramıştım. eve yeni girmiştin. "sürüden ayrılanı kurt kapar derler. beni siz kapın istedim. o yüzden aradım," demiş, peşi sıra gülüşünü öpmüş, öpmüş, öpmüştüm...
efendim, kendisinden geriye kalan kitaplığına bakılırsa vincent van gogh astronomi ve gökyüzüyle çok ilgiliymiş. güneş, ay ve dünyanın birbirlerine göre durumu, özellikle yıldızlar çok dikkatini çekermiş. hatta country road in provence by night(servili yol) adlı ünlü tablosundaki koyu mavi gökyüzü içindeki o abartılı parlaklık ay değil bir yıldızmış. zaten tablonun en önünde bize doğru yürümekte olan iki adamı görmezden gelip, onlara dair olası alt metinleri okumadan durabilirsek bu tablo "bir yıldızla birlikte bir servi ağacının hikayesi"ymiş.
efendim, kendisinden geriye kalan kitaplığına bakılırsa vincent van gogh astronomi ve gökyüzüyle çok ilgiliymiş. güneş, ay ve dünyanın birbirlerine göre durumu, özellikle yıldızlar çok dikkatini çekermiş. hatta country road in provence by night(servili yol) adlı ünlü tablosundaki koyu mavi gökyüzü içindeki o abartılı parlaklık ay değil bir yıldızmış. zaten tablonun en önünde bize doğru yürümekte olan iki adamı görmezden gelip, onlara dair olası alt metinleri okumadan durabilirsek bu tablo "bir yıldızla birlikte bir servi ağacının hikayesi"ymiş.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder