o hüzünlü sesin melakoliye dair kulağıma fısıldadıkları:
"hepimiz, hayatta yenilgi yaşamışızdır. kimsenin hayatı istediği gibi değildir. hepimiz kendi dramımızın kahramanı olarak sahnenin merkezinde yer alarak başlarız hayata. ve kaçınılmaz olarak hayat bizi sahnenin merkezinden kovar, kahramanı yenilgiye uğratır, olayların akışını ve stratejiyi değiştirir. ve biz de kenarda kalırız, neden bize bir rol verilmediğini ya da neden bir rol almak istemediğimizi düşünüp dururuz. herkes bunu yaşamıştır ve bu bize tatlı dille anlatıldığında, bu duygu kalpten kalbe geçer ve hepimiz kendimizi daha az yalıtılmış hissederiz. büyük insanlık zincirinin bir parçası olduğumuzu duyumsarız. bu da yenilmiş olmayı idrak etmektir aslında."*
*
farkında olmadan hayatın arka sokaklarında kayboluveriyoruz.
rutinimiz ve bu rutini kırma arzumuz hayatımız oluveriyor. hiçbir şey değişmiyor. boşuna bekliyoruz tarihin bekleme salonunda adımızın anons edilmesini. bir gece dolmadan dönmeyi planladığımız 'bastiani kalesi' kaçmak istedikçe alışkanlık doğuran bir gayya kuyusuna dönüşüyor.
sonra da 'hayat oldu' diyoruz.
*: leonard cohen
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder