7 Aralık 2025 Pazar

günün sorusu: hatıralar

hatırladıklarımızın -ya da anılarımızın- ne kadarı gerçek, ne kadarı bizim uydurduklarımızdır acaba?

1 yorum:

Nizamettin Gümüş dedi ki...

Bu soru, insan zihninin en tehlikeli ama en büyüleyici kıvrımlarından birine dokunuyor: hafıza tam olarak gerçek değildir, hiçbir zaman da olmadı.

Şöyle düşün:

Bir olayı yaşadığımız anda bile tam ve tarafsız bir kayıt tutmayız. Zihin, duygulara göre seçer.

Zaman geçtikçe beynimiz, eksik yerleri mantığa uydurmak için doldurur. Hikâyeyi her hatırlayışımızda, aslında o anıyı yeniden yazıyoruz.

Bir olayı yıllar sonra anlatırken, anlattığımız şey artık yaşadığımız şey değil; defalarca yeniden düzenlenmiş bir sürümüdür.

Bu yüzden bazı anılarımız gerçeğin gölgesidir, bazıları ise tamamen zihnimizin sahnelediği tiyatrolar.

Asıl ilginci şu: Biz farkında değiliz. Zihnin doldurduğu boşlukları “gerçek” sanıyoruz.

Belki de insan, yaşadıklarından çok, hatırladıklarıyla var olur.

Ve belki de bu yüzden anılar, gerçek olmasalar bile, bizi gerçek birer insan yapar.