/belki teyze demeliyim. bence annemden yaşlıydı çünkü. ama 'hanımefendi' anlatıya daha uygun./
o durumda siz ne yaparsınız bilmem ama ben sağa ya da sola hamle etmez olduğum yerde dururum. o da öyle yaptı. o da durunca gülümseyerek yüzüne baktım.
burnunda kesik izlenimi bırakan, kanayan bir yara vardı. muhtemelen yüzücü gözlüğü sebep olmuştu. ama başka zaman, başka yerde olsa sokak kavgasına karıştığını, emniyet kemeri takmadığı için yüzünü ön cama vurduğunu, kapı yerine iyi temizlenmiş bir camdan dışarıya çıkmayı seçtiğini sanabilirdiniz.
eliyle yüzünü yokladı, "gözlük yapmıştır," dedi. ben de bu farkında oluşa güvenerek veda ettim ve yürüdüm. ama peşim sıra söylediklerini duydum.
"merak etmeyin, artık güzel olmadığımı biliyorum."
duymamış gibi yapıp yoluma devam ettim. çünkü, bu söyleyişte hüzün mü vardı, yoksa yaşını başını almış kadınların artık yanlış anlaşılmayacak olmanın rahatlığıyla taşındığı tadından yenmez konfor alanı mı, anlamadım.
umarım ikincisidir.
4 yorum:
Ne yazık kı ilki..
ikincisi olsun isterdim.
bence kesinlikle ikincisi...
söylediğiniz şey o hanımefendinin kastını değiştirmez ama bu fikirde birilerinin olması ferahlık verdi.
Yorum Gönder