şimdiki üniversite öğrencileri ne yapar bilmem ama bizim zamanımızda kızlar ve erkekler diye ayrılıp sessiz sinema oynamak en büyük zevklerimizdendi. hatta cümbür cemaat isim-şehir-bitki bile oynamışlığımız vardır.
bir defasında, -ki o zaman kızları kesin yenmeliydik, neden bilmiyorum ama yenmeliydik işte- ogün yepyeni bir taktikle geldi. daha doğrusu bir listeyle. sonuç mu? sıfıra karşı kazandık. o liste ise hâlâ bendedir.
destroyerde panik, kruvazörde infilak, imgesel betimlemeler, varoluşsal sancılar...
sonra yıllar geçti. bir gün bir adam, dost bildiği ama katile katil diyemeyecek kadar vicdanını yitirmiş insanların arasında nefes almaya çalışan güzel bir adam alacağı nefeslerden vazgeçti. herkes çok üzüldü. bu coğrafyanın, "dörtnala gelip uzak asya'dan/ akdenize bir kısrak başı gibi/ uzanan bu memleket"in ittifak ettiği nadir acılardan biri yaşandı.
eski defterler karıştırıldı doğal olarak. ama ben altyazı dergisinin yüz elli numaralı, altyazı'nın gayri resmî ve resimli türkiye sinema sözlüğü başlıklı özel sayısında takılıp kaldım. erguvani istimbot maddesiydi beni yakamdan tutan. peşi sıra duvara çarpan.
çünkü sevgili cüneyt cebenoyan, adı merak konusu olmuş ve her hafta konuğuyla beraber bir filmi derinlemesine incelediği radyo programı erguvani istibot'un sırrını, oyunbaz bir madde ile ifşa ediyordu. deyim yerindeyse, kızları yenmek için hile yapanların sadece biz olmadığını söylüyordu.
"bir... manaki kardeşlerin yönettiği, fuat uzkınay'ın bestboy (elektrikçi çırağı) olarak görev aldığı sessiz sinema klasiği. aynı zamanda türkiye sinemasının ilk konulu uzun metraj filmidir. rivayet edilir ki boğaz kıyılarındaki ilk erguvan ağacının ilk çiçeğini açtığı günün sabahında, sisler arasından bir istimbot (çatana) süzülerek boğaz kıyılarından geçer, içinden bir kadın sesinin söylediği hüzünlü bir şarkı duyulurmuş. kimileri erguvanların çiçek açmak için istimbotu beklediğini, istimbotun boğaz'da görünmediği bir yıl erguvanların da açmadığını dedelerinden dinlediklerini söylermiş. bu tuhaf olaydan etkilenen manaki kardeşler, babasının kendisini sevdiği gence vermemesi üzerine kendini bir erguvan ağacına asarak intihar eden bir genç kızın hikâyesini anlatan erguvani istimbot adlı filmi çekmişler. filme göre, genç kızın ruhu erguvani bir istimbotla boğaz'ı dolaşır ve sevgilisini çağıran şarkılar söylermiş. film ne yazık ki fuat uzkınay'ın sebebiyet verdiği bir elektrik kontağından çıkan yangında yanmış ve bugüne hiçbir izi kalmamış. uzkınay'ın filmi kıskançlıktan yaktığı da rivayet olunur. sessiz sinema oyunlarında popüler bir film adı olan 'erguvani istimbot', filmi gören ne bir kimse ne de bir belge kalmadığı için hep şüpheyle ve böyle bir film olmadığı iddialarıyla karşılaşır.
iki... nisan iki bin on dörtten beri açık radyo'da yayınlanan sinema programı. pazartesi günleri saat on birde yayınlanan programda cüneyt cebenoyan her hafta farklı bir konukla bir film üzerine sohbet etmektedir."*
*: sayfa:79
bir defasında, -ki o zaman kızları kesin yenmeliydik, neden bilmiyorum ama yenmeliydik işte- ogün yepyeni bir taktikle geldi. daha doğrusu bir listeyle. sonuç mu? sıfıra karşı kazandık. o liste ise hâlâ bendedir.
destroyerde panik, kruvazörde infilak, imgesel betimlemeler, varoluşsal sancılar...
sonra yıllar geçti. bir gün bir adam, dost bildiği ama katile katil diyemeyecek kadar vicdanını yitirmiş insanların arasında nefes almaya çalışan güzel bir adam alacağı nefeslerden vazgeçti. herkes çok üzüldü. bu coğrafyanın, "dörtnala gelip uzak asya'dan/ akdenize bir kısrak başı gibi/ uzanan bu memleket"in ittifak ettiği nadir acılardan biri yaşandı.
eski defterler karıştırıldı doğal olarak. ama ben altyazı dergisinin yüz elli numaralı, altyazı'nın gayri resmî ve resimli türkiye sinema sözlüğü başlıklı özel sayısında takılıp kaldım. erguvani istimbot maddesiydi beni yakamdan tutan. peşi sıra duvara çarpan.
çünkü sevgili cüneyt cebenoyan, adı merak konusu olmuş ve her hafta konuğuyla beraber bir filmi derinlemesine incelediği radyo programı erguvani istibot'un sırrını, oyunbaz bir madde ile ifşa ediyordu. deyim yerindeyse, kızları yenmek için hile yapanların sadece biz olmadığını söylüyordu.
"bir... manaki kardeşlerin yönettiği, fuat uzkınay'ın bestboy (elektrikçi çırağı) olarak görev aldığı sessiz sinema klasiği. aynı zamanda türkiye sinemasının ilk konulu uzun metraj filmidir. rivayet edilir ki boğaz kıyılarındaki ilk erguvan ağacının ilk çiçeğini açtığı günün sabahında, sisler arasından bir istimbot (çatana) süzülerek boğaz kıyılarından geçer, içinden bir kadın sesinin söylediği hüzünlü bir şarkı duyulurmuş. kimileri erguvanların çiçek açmak için istimbotu beklediğini, istimbotun boğaz'da görünmediği bir yıl erguvanların da açmadığını dedelerinden dinlediklerini söylermiş. bu tuhaf olaydan etkilenen manaki kardeşler, babasının kendisini sevdiği gence vermemesi üzerine kendini bir erguvan ağacına asarak intihar eden bir genç kızın hikâyesini anlatan erguvani istimbot adlı filmi çekmişler. filme göre, genç kızın ruhu erguvani bir istimbotla boğaz'ı dolaşır ve sevgilisini çağıran şarkılar söylermiş. film ne yazık ki fuat uzkınay'ın sebebiyet verdiği bir elektrik kontağından çıkan yangında yanmış ve bugüne hiçbir izi kalmamış. uzkınay'ın filmi kıskançlıktan yaktığı da rivayet olunur. sessiz sinema oyunlarında popüler bir film adı olan 'erguvani istimbot', filmi gören ne bir kimse ne de bir belge kalmadığı için hep şüpheyle ve böyle bir film olmadığı iddialarıyla karşılaşır.
iki... nisan iki bin on dörtten beri açık radyo'da yayınlanan sinema programı. pazartesi günleri saat on birde yayınlanan programda cüneyt cebenoyan her hafta farklı bir konukla bir film üzerine sohbet etmektedir."*
*: sayfa:79
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder