31 Aralık 2018 Pazartesi

bulutlar eve döndüğünde

iki bin on yedi temmuzunun son günleriydi. yanımdan hiç ayırmadığım şımarıklık ile güzel bir şarkıya denk gelmenin mutluluğu birleşmiş, "galiba elimden tutup beni bu yazdan çıkartacak şarkıyı buldum," demiştim.

dönersen ıslık çal ve manuş baba'yı tüketmesem de eskittim. mevsimler, şehirler, takvimler değişti. bulutlar eve döndü. günlerce, tekrar tekrar dinlediğim bir sürü başka şarkı oldu.

ama o yazdan, iki bin on yedi yazından çıkabilmiş değilim hâlâ. hatta mutfaktan. ocakta çay. pencere açık. bahçenin yeşili, güllerin kadife kırmızısı çıldırmış. fırının hemen yanında yere çökmüş, sırtımı mutfak tezgahına yaslamışım.

az önce, "haber verdiğin için sağol abi," dedikten sonra kapattığım telefonun kararan ekranına bakıyorum.

ki abim, büyük teyzemin büyük oğludur.

Hiç yorum yok: