* hatasız kul olmaz...
* zed değil, kız öldü bebeğim, kız öldü.
* "pamuk onları kutsallaştırıyor, onlara artık unutulmayacak bir geçmiş kazandırırken, herkese açık bir hatıra alanına taşıyor. (holly braubach)"
* "zaman her şeyi değiştirse de/ bir gün doğruyu söyler (mehmet güreli, sen ve ben)"
* yirmi dokuz ekim: sami baydar,"dünyadan çıkış yolları"ndan birini nihayet keşfetti.
* okumagünlüğü...takip etmemek mümkün değil. ama sene sonundaki listeyi, daha doğrusu skoru görmezden gelmek koşuluyla.
* asansör düğmelerinin "a" diyerek "sıfır"dan sonra "bir"den önce bir katı daha işaret ettiğini farkedince "araf" dedim. itiraf ediyorum; bir defa olsun o düğmeye basmaya cesaret edemedim.
* adam eski futbolcu. adı da achilles hector. ne şimdi bu? yunan mı truvalı mı, kazanan mı kaybeden mi?
* annelerin çocuklarıyla konuşmalarını taklit eden kızlardan nefret ettiğim kadar çizgi film karakteri gibi konuşan -üstelik dublaj kıvamında- beş yaş civarındaki çocuklardan da nefret ediyorum.
* barclays atp world tour finals londradaydı ve "küstah sırp" djokovic esas finalde roger federer'i yenerek bir defa daha şampiyon olmasına izin vermedi.
* taklitlerimden sakınınız. çok kötü taklit yaparım da. (yüzünü buruşturanlar hiç olmazsa şakalarımdan sakınmaları gerektiğini anlamış oldu)
* "ertelenmiş ya da gizlenmiş birçok hayat; tuhaf, çarpık, düzeltilmesi başkalarına bırakılmış salonlarda pinekliyorlar. (mehmet güreli)"
* didem madak bu defa a.esra yalazan'ın aynasında. burada...
* şampuanlı saç için en ideal bekleme süresi şampuanın etiketinde ne varsa okuyana kadar geçen süredir.
* kadınlar kolları dirseğin hemen altında biten gömlek ya da bluzlar giysin. arz ederim.
* eren safi söylüyor... "kendimi çok ölü hissediyorum bugünlerde/ bir güneş düşüyor bir yağmur damlıyor/ kendini bıçaklıyor günler/ çirkin bir kız güzel bir kızdan özür diliyor/ kendimi katil hissediyorum"
* "mikroskop mucidi leeuwenkoek dostu ressam vermeer'e "su böyle işte ve başka türlü değil" demiş... bir öpüş damlasında milyarlarca gözle görülmez yaratık... ressamın tarafını tutuyorum... çünkü, güzelsin... (ulus baker)"
* obama müslüman(mış). iyi, güzel... ya esad? pardon, esed?
* sevgili erkin koray, yakışıyor mu?
* n.bekiroğlu demiş ki, "sensiz olmuyor", diyen kalbe güvenilmez. sensizliği denemiştir. bugün değilse yarın. bir gün başaracaktır.
* bu okuma boyunca okuyanların zihninde "hatasız kul olmaz" çalınsın istemiştim. eğer bu olmadıysa yapılması gerekeni biliyorsunuz.
* zed değil, kız öldü bebeğim, kız öldü.
* "pamuk onları kutsallaştırıyor, onlara artık unutulmayacak bir geçmiş kazandırırken, herkese açık bir hatıra alanına taşıyor. (holly braubach)"
* "zaman her şeyi değiştirse de/ bir gün doğruyu söyler (mehmet güreli, sen ve ben)"
* yirmi dokuz ekim: sami baydar,"dünyadan çıkış yolları"ndan birini nihayet keşfetti.
* okumagünlüğü...takip etmemek mümkün değil. ama sene sonundaki listeyi, daha doğrusu skoru görmezden gelmek koşuluyla.
* asansör düğmelerinin "a" diyerek "sıfır"dan sonra "bir"den önce bir katı daha işaret ettiğini farkedince "araf" dedim. itiraf ediyorum; bir defa olsun o düğmeye basmaya cesaret edemedim.
* adam eski futbolcu. adı da achilles hector. ne şimdi bu? yunan mı truvalı mı, kazanan mı kaybeden mi?
* annelerin çocuklarıyla konuşmalarını taklit eden kızlardan nefret ettiğim kadar çizgi film karakteri gibi konuşan -üstelik dublaj kıvamında- beş yaş civarındaki çocuklardan da nefret ediyorum.
* barclays atp world tour finals londradaydı ve "küstah sırp" djokovic esas finalde roger federer'i yenerek bir defa daha şampiyon olmasına izin vermedi.
* taklitlerimden sakınınız. çok kötü taklit yaparım da. (yüzünü buruşturanlar hiç olmazsa şakalarımdan sakınmaları gerektiğini anlamış oldu)
* "ertelenmiş ya da gizlenmiş birçok hayat; tuhaf, çarpık, düzeltilmesi başkalarına bırakılmış salonlarda pinekliyorlar. (mehmet güreli)"
* didem madak bu defa a.esra yalazan'ın aynasında. burada...
* şampuanlı saç için en ideal bekleme süresi şampuanın etiketinde ne varsa okuyana kadar geçen süredir.
* kadınlar kolları dirseğin hemen altında biten gömlek ya da bluzlar giysin. arz ederim.
* eren safi söylüyor... "kendimi çok ölü hissediyorum bugünlerde/ bir güneş düşüyor bir yağmur damlıyor/ kendini bıçaklıyor günler/ çirkin bir kız güzel bir kızdan özür diliyor/ kendimi katil hissediyorum"
* "mikroskop mucidi leeuwenkoek dostu ressam vermeer'e "su böyle işte ve başka türlü değil" demiş... bir öpüş damlasında milyarlarca gözle görülmez yaratık... ressamın tarafını tutuyorum... çünkü, güzelsin... (ulus baker)"
* obama müslüman(mış). iyi, güzel... ya esad? pardon, esed?
* sevgili erkin koray, yakışıyor mu?
* n.bekiroğlu demiş ki, "sensiz olmuyor", diyen kalbe güvenilmez. sensizliği denemiştir. bugün değilse yarın. bir gün başaracaktır.
* bu okuma boyunca okuyanların zihninde "hatasız kul olmaz" çalınsın istemiştim. eğer bu olmadıysa yapılması gerekeni biliyorsunuz.
2 yorum:
korkma, asma kat o, bende bilmiyordum fakat, kızım bir gün asansöre binip a var da neden b yok diye sesli sorduğunda, soruların sesli sorulmaması gerektiğini bilmeyecek kadar küçük olduğundan, yanımızda duran sevimli adam gülümseyip, "asma kat o"dedi. İçimden sor kızım bir birşey daha sor diye geçirsemde, a da asansör durdu ve adam indi.(Zamane çocukları işte, zihinleri a varsa b, hatta c ve d şıkları da olmalı diye çalışıyor, oturup bunun üzerine mi üzülsem bilemedim şimdi)
"asma kat" ikinci cevabımızdı. sonra "ara kat" dedik. doğru cevabı ise bir kaç gün sonra öğrendik: ameliyathaneler...
bir zamane çocuğundan kızınıza selamlar.
Yorum Gönder