woody allen, muzır etkiler'deki bir öyküde, bir özeleştiri biçimi olarak kendine dışarıdan bakmaktan bahseder ve "insan odanın bir köşesinde dururken aniden öbür köşeye geçip oradan kendine bakmalı," der.
yürüdüğüm yolun burasında blogda gezinip, bazan 'bir tavşana niyet çektirir gibi' bazan sırasıyla yazdıklarıma baktım da, kevir'in sunusunda "ne yazsam gönlüm doyuma ulaşmıyor! bu günlerde yazdıklarımın tümü, yazılmasının yazılmamasından daha iyi olacağına inanmadığım yazılardır." diyen ali şeriati'yi hatırladım.
ben de aynısını diyecek değilim. hem elimden gelen bu olduğu hem buraya yazmayı gerçekten sevdiğim için. ali şeriati'den bir şeyler ödünç alabilmek için kaç fırın ekmek yemek gerektiği bahsine ise hiç girmiyorum.
yaklaşık üç yıl önce bu blog olsun isterken, konusu sadece film, kitap, kısaca sanat olsun istemiştim. oysa bir yığın kendimi ele veren şey yazmışım.
yakında "bugün ne giydim?" başlıklı yazılarla buralar şenlenirse şaşırmayacağım.
siz de şaşırmayın.
yürüdüğüm yolun burasında blogda gezinip, bazan 'bir tavşana niyet çektirir gibi' bazan sırasıyla yazdıklarıma baktım da, kevir'in sunusunda "ne yazsam gönlüm doyuma ulaşmıyor! bu günlerde yazdıklarımın tümü, yazılmasının yazılmamasından daha iyi olacağına inanmadığım yazılardır." diyen ali şeriati'yi hatırladım.
ben de aynısını diyecek değilim. hem elimden gelen bu olduğu hem buraya yazmayı gerçekten sevdiğim için. ali şeriati'den bir şeyler ödünç alabilmek için kaç fırın ekmek yemek gerektiği bahsine ise hiç girmiyorum.
yaklaşık üç yıl önce bu blog olsun isterken, konusu sadece film, kitap, kısaca sanat olsun istemiştim. oysa bir yığın kendimi ele veren şey yazmışım.
yakında "bugün ne giydim?" başlıklı yazılarla buralar şenlenirse şaşırmayacağım.
siz de şaşırmayın.
10 yorum:
Tamam.
blog doğum günü galiba :)
O kadar teferruata girmezsiniz canım,bu hali kafi.
blog kendi "günce"liğini yazarına dayatır : )
@hayal kahvem,
neye tamam? neden tamam?
@n.narda,
blog doğum günü eskidendi. kutlamıyoruz. sadece odanın diğer köşesine geçtim.
bu iş için bir kaç fotoğraf çektirdim ama film otuz altılık. mecburen dolmasını bekleyeceğiz. :)
(asla!..)
@semiaa,
çok haklısınız. bu manadaki "dayatmak" fiili çok güzel fiil. bana, herhangi bir şeye "rağmen" yaptıklarımı hatırlatır. "rağmen yapmak" ise muhteşemdir. irade zayıflığına değil, güçlü tutkuya işarettir.
hımm, dayatmak fiili cuk oturmuş gerçekten de...Dilin kemiği yok derler ama bu blog da dil gibi işliyor bazen :)
Demek ki asıl sorun dilde değil,başka bir yerde...
kim bilir?
ama "dil"i suçlamak çok mantıklı. çünkü ağrıyan ne kalbim ne aklım.
sıkıntısını çektiğim, benim de yazabileceğim bir yazı olmuş deyiverecekken; ali şeriati'den bahsedilme kısmını gördüm ve vazgeçtim.
K ile başlayan bir soyadı olsaymış keşke dediğim bir adamdan böyle bahsedemezdim ben.
bazen ali şeriati gibi bir olmak gerek diye düşünürüm. ya takdir edilirsiniz ya nefret. sizi bilenlerin nötr kalması mümkün değildir. çünkü kendinize bir yol belirlemiş oradan yürümüşsünüzdür; "olgunlaşmış fikirlerin hamilini hiçbir güç durduramaz," diyerek.
"k" bahsi ise, haksızlık kokuyor. kim ne dersin müslüman dünya görüşünün gündelik hayata verdiği nizam en çok sosyalizmle örtüşür. ve sosyalizmin, kaçınılmaz biçimde yıkılan paslı demir perde ülkeleri ile sırf sibiryadaki madenleri çıkartsınlar diye suçlar ve toplama kampları inşa ederek halkını sürgüne gönderen soyvet rusyasıyla bir alakası olduğunu sanmıyorum. sosyalizm için, aslında iyi çocuk ama çevresi kötü, dersek bu bahsi kapatabiliriz galiba.
aman tanrım! ben o 'k'yı kastetmemiştim ki. sosyalizm'e laf etmedim, etmem ki.
ben a.ş.k'yı kastetmiştim.
(açık yazayım bir de; ali şeriati K)
bağışlamanızı rica ederim. başkası olsa ayıplayacağım bir şey yapmış, aklıma ilk gelen şeyi anlamayı seçmişim.
bence de a.ş.k. olsun.
Yorum Gönder