27 Eylül 2009 Pazar

nehir

bir nehir denize ölmeye gider gibi...

uzadıkça uzamış bir yazın sonunda üzerine düşen bir söğüt yaprağını taşımaktan aciz, yorgun ırmaklar gibi değil.

bahar yağmurları yetmezmiş gibi, bir de dağların sakladığı ama artık erimeye başlayan kar sularını da yüklenip önüne ne gelirse sürükleyen gemini azıya almış ırmaklar gibi de değil.

biraz uzaktan bakıldığında sanki duruyormuş gibi görünen ve "atalet" kelimesini zihne düşüren, neredeyse dümdüz bir coğrafyada toprağı kıvrıla kıvrıla yenerek denize yol olan bir menderes gibi...

1 yorum:

cat on the wall dedi ki...

menderes tanımlaması çok tanıdık gibi ama hal beyanıysa daha fazla yorum yapamam ve "güne karışırım"*.

*çaldıysam kusuruma bakılmasın