* deniz gören teras, balkon ya da pencere denizi değil üzerinde koşan bulutları seyretmek için var.
* gri: hani o kar yağmadan, fırtına kopmadan evvel gökleri ve denizi dolduran sessizliğin buz mavisi... nazan bekiroğlu, nar ağacı.
* karın deniz ve pencerem arasına dökülmesini bekliyorum.
* ufuk çizgisi bir süre sonra yalnızca iki uçsuz bucaksız maviliği ayıran bir çizgiye dönüşüyor.
* havanın ayazı kırıldı. kar kokusu geldi.
* eskiden istanbul'a senenin ilk karı düşünce o gün matbuattaki istanbul gazetelerinin birinci sayfasında cenab şehabeddin'in elhân-ı şitâ şiiri neşredilirmiş.
* "eşini gâib eylemiş bir kuş gibi kar" demeyi bilmeyen nesle âşinâ değiliz.
* denize düşen yağmura, şehre düşen kara acırım.
* nazan bekiroğlu- karlı günlerde roman dersleri, ismet özel- karlı bir gece vakti bir dostu uyandırmak, pieter bruegel- avcıların dönüşü ya da karda avcılar, tom tykwer- winterschläfer (1997), coen kardeşler- fargo (1996), nuri bilge ceylan- uzak (2002) ve kış uykusu (2014), schubert- winterreise, tchaikovsky- winter dreams, metin altıok- kar, a. turan alkan- kardır yağan üstümüze geceleri, orhan pamuk- kar, kim ki-duk- spring,summer,fall, winter... and spring (2003)...
* yüzmeyi, karı ve annesine çiçek almayı seven bir oğlum olsun isterdim.
* pencerem ile deniz arasına dökülen karı severim.
* kiremit rengi çatılar beyaza döndü. park kanepeleri karla kaplandı.
* sulu sepken.
* yine de lapa lapa kar yağıyordur dışarıda.
* günün sorusu: "ama nerde bıldır yağan kar şimdi? (f. villon, evvel zaman kadınları baladı)"
* hiç şüphesiz bazı şehirlerde sokak lambasının ışığına biteviye kar yağıyor.
* seni bir 'kar sonrası akşamı'nda öpmüştüm.
* karın sadece erimesinden değil erimeye başlamasından da nefret ederim.
* kar sisifos'un yazgısı ya da promethus'un cezası gibi olmalı. benim görmediğim zamanlarda erimeli, sonra yeniden başlamalı. sonra yine. yine...
* "kar, neden yağar kar? (h. ali toptaş, gölgesizler)
* allahın (onu trendy bulmayanlar için tabiat da diyebiliriz) ne kadar büyük bir sanatçı olduğunu anlamak için tek bir renkle, beyazla çizdiği resimlere bakmak yeterli.
* "bütün öykülerin sonunda olduğu gibi kar yağmaya başladı.(n. bekiroğlu, o yakamoz o yıldız)"