çünkü, ne zaman çok katlı binalara ve etrafı çevrili, giriş kapısı güvenlik görevlisi dolu sitelere baksam gözlerimin önünde hep aynı manzara belirir: kimselerin yaşamadığı, boyası dökülmüş, camları kırık binalar ve ondan alınanı geri almak için usul usul geriye dönen tabiat.
o gün, salondaki halının üzerinde oradan oraya gezinen ev robotunu seyrederken bunu düşünüyordum. ne gereksiz bir aletti, zamandan kazandırdığı falan da yoktu. o rahatça işini yapsın diye bazı eşyaları kaldırıp indirmek, yerini değiştirmek de epey zaman alıyor üstelik.
"senin de miadın dolacak, modan geçecek ve bir dolabın en alt gözüne tıkılacaksın," dedim. "o da yer olursa."
tıpkı bir zamanlar her eve giren cd/dvd oynatıcılar gibi.
sahi, n'oldu onlara? yanına dev gibi televizyonlar, yansıtıcı için perde, perde için gökyüzü kadar geniş duvar hayal ediyordunuz. sayamayacak kadar çok filminiz olacaktı hani?
iskoçya'da ya da muson kuşağında yaşamıyorsanız, çok çocuklu değilseniz çamaşır kurutucular için de fikrim aynı: gereksiz.
anlayacağınız, teknolojik gelişmeler ya da onun insan hayatını kolaylaştıran yanı hikâye.
her şey moda diye, herkes kullanıyor diye.
2 yorum:
Her cümlesine katılıyorum! Elektronik aletleri minimuma indirdim bende bu yüzden. çamaşır kurutucu kadar gereksiz bir şey yok - çok çocuklu ailelerde zaten o yok, misal bizim mahallede ki urfalılar. bunsuz da hayatları geçiyor sonuçta-
yerde dolanan o şeyi hayatta eve almam çünkü iki günde bir evi süpüren ve buna üşenmeyenlerdenim. ütü evde var ama toplasanız 4 kez ütü yapmışımdır. yıllardır ütü yapmadım. mikrodalgaya karşıyım, eşime bir sene fabrikadan verdiler hediye ama hemen sattık. türk kahvesi makinelere de gereksiz diyorum eğer bir kafe işletmiyorsan. tost makinem bozulunca yıllar önce ne gerek var dedim elektrik yakıyor zaten çok fazla diyerek şu ocak üstü eski tarzdan aldım. öyle tavsiye ederim ki çok kullanışlı.
bunca şey olmayınca elektrik kaç tl geliyor derseniz 150 derim :)
sıcak suyun anında ve sürekli hazır olması, odun ve kömür taşıma derdinin geçmişte, çeşme başı aşklarının türkülerde kalması hayatı kolaylaştıran, muhteşem gelişmeler ama her şeye sahip olmak zorunda değil insanoğlu. hele de ödemeyi vakitle yapıyorken.
/zaman kazanmak için vaktini daha çok başkasının emrine ver./
özetle, teknoloji düşmanı ya da gelişme karşıtı falan değilim. sadece her şeye ihtiyacımız olmadığını düşünüyorum.
Yorum Gönder