3 Mart 2023 Cuma

'dakika ve skor' gibi

aşağıdaki alıntı 'anlık' değil. başka bir deyişle şu an okuduğum kitaba dair bir ip-ucu değil.

/bu ara danilo kiş'ten bahçe, küller okuyorum. sırp edebiyatından, jaguar kitapsız bir yayın dünyasında muhtemelen haberimiz olmayacak bir şölen./

eski defterleri karıştırırken karşıma çıktı. bir fotoğraf, bir kitap sayfası, bir diyalog... herhangi bir not ya da bilgi yoktu.

alper canıgüz ya da murat menteş olmalı dedim. hemen karşı çıktım ama: belki murat menteş'in okumadığım kitaplarından birinde olabilir ama alper canıgüz romanlarında böyle bir şey yok, olsa hatırlarım.

googleın değerli çalışanlarına sordum ben de. bir kaç denemeden sonra adresi benim için buldular: john green, aynı yıldızın altında...

dürüst olmak gerekirse, daha önce ne okudum ne duydum. ama nefes kesen diyalog aşağıda.

*

"Seninle tekrar görüşebilir miyiz?" diye sordu. Sesinde sevimli bir gerginlik vardı.

Gülümsedim. "Tabiî."

"Yarın olur mu?"

"Sabırlı ol, çekirge," diye nasihat verdim. "Aşırı istekli görünmek istemezsin."

"Evet, zaten o yüzden yarın dedim," dedi. "Seni bu akşam yine görmek istiyorum ama tüm gece ve yarının büyük kısmını beklemeye razıyım."
Gözlerimi devirdim. "Ciddiyim," dedi.

"Beni tanımıyorsun bile," dedim. Konsolda duran kitabı aldım. "Bunu bitirdiğimde seni arasam olmaz mı?"

"Ama cep telefonu numaram sende yok," dedi.

"Kitabın içine yazdığından şüpheleniyorum."

O şapşal gülümseme yüzüne yayılıverdi. "Bir de birbirimizi tanımıyoruz diyorsun."

Hiç yorum yok: