7 Haziran 2022 Salı

lacivert konvers

geçen gün bir defa daha "hayatımın son konversi"ni aldım. lacivert. çünkü,  gri - lacivert - gri - lacivert ... şeklinde giden sıralamada sıra  lacivertteydi.

kendimi genç hissetmek ya da genç göstermek için yapmıyorum bunu. öyle olsa gri ya da lacivert değil kırmızı alırdım.

çok rahat çünkü. hafif, basit ve pratik. üstelik, benim gibi sandalet sevmeyen biri için yaz günlerinde ondan rahatı yok. ne yani, parmak arası terlik mi giyeyim?

"hayatımın son konversi" bahsine gelirsek, bundan uzun zaman önce, "bundan sonra konvers giymem herhalde. bu, hayatımın son konversi," diyerek bir tane almıştım. sonrasında da, ne vakit yeni bir tane alacak olsam o ifadeyi andım. hepsi bu.

son olarak, gözlerinin önüne converse giyen bir fener bekçisi getirip, "ıyy!.." diyenler varsa, öyle yapmadan önce, şehrin ortasında yaz kış demeden salomon marka trekking ayakkabısı giyip, onları kışın jack wolfskin su geçirmez montla, yazın da ütü istemeyen kısa kollu gömlekle kombinleyen araştırma görevlisi ve doçent tayfasını gözlerinin önüne getirsinler.

şimdi, "ıyy!.." diyebilirsiniz.

3 yorum:

dövüşürken hanımefendi değilim dedi ki...

:) Haha, tamam şimdi ıyy diyorum. Konvers bence de candır bende seviyorum. Yaz günleri için çok kullanışlı, ben hiç siyah ayakkabım yok diye siyah almıştım.

verbumnonfacta dedi ki...

@sheistheman,
"candır" mıdır?

ben bir kez olsun siyah almadım. boğazlı da.

@bkkku,
kabul görmek arzum olsa deniz feneri bekçisi olmazdım. büyük adam olurdum.

fener bekçiliği üzerine tez yazamam belki ama roman yazabilirim. ilk iki cümlesi de şu olurdu galiba: bu hikâye başladığında ben yoktum. muhtemelen siz de.

verbumnonfacta dedi ki...

sağ olun, var olun... yazarsam haber ederim.