1 Aralık 2021 Çarşamba

bir masada iki kişi: kötü

çayından son bir yudum aldı, masaya bıraktığı fincanı parmak uçlarıyla ortaya doğru itti. bir süre camdan dışarı, belki de apansız bastıran yağmurda ıslanmamak için koşuşan insanlara baktı. bakışlarını oradan alıp az önce masanın ortasına doğru ittiği fincana verirken konuşmaya başladı:

- çok kötüsün!..

- bütün kızlar böyle der bana.

- ama...

- içten içe bu durumdan memnun olduklarını düşünüyorum. bir çeşit iltifat yani.

- değil.

- "gerçekten kötü biriysem, daha da kötü olmanın mahsuru yok," diye düşünürüm o zaman. al sana özgürlük.

*

ilki olduğunu biliyordum. bunu bilmenin beni daha kötü yaptığını da...

Hiç yorum yok: