7 Mayıs 2020 Perşembe

yobazlık

başlarken, "trafiğe kapalı alan" benzeri bir levha asalım da başımız belaya girmesin. zira bu yazı ne kuzeye, ne güneye, ne batıya ne de doğuya övgü. pusulamın yönünü tek bir tarafa çevirmek mümkün olsaydı ze.'ye çevirirdim o ayrı. çünkü ben sonları ve geri zekalıları severim.

bütün bunlardan öte, bu yazının etiketi ahkâm. kafama göre takılıyorum yani. o halde bu açıklama niye? sadece "başladığı yerden uzakta biten" bir yazı daha olsun diye.

*

tanıdığım en iyi okurlardan biridir. bunu biraz da, ne zaman canı sıkılsa bloğun geçmişinde dolaşmasından ve 'bu arada, son yazını beğenmedim," demesinden anlıyorum.

geçenlerde bir mesaj yolladı. nereden aklına geldiyse ya da nasıl içlendiyse, "zarifoğlu müthiş yazar" diyordu. "sağcıların elinde kalıp telef olup gitti. türkiye'de benzeri yok."

haklıydı. zarifoğlu müthiş. ama "haklısın" deyip orada bırakmak bana yakışmaz. üstelik yapacak başka bir işim de yoktu.

"her şeyden önce "sağcıların elinde kalmak" ifadesini terk etmelisin. çünkü bu ifade hem zarifoğlu'na hem yelpazenin sağ tarafına hakaret. bu bahiste asıl problem solcu yobazlığı. tıpkı bir süre önce mustafa kutlu bahsinde yaptıkları da buydu. ama kendileri kayıpta.

dürüst olmak gerekirse bir sağcının yobazlığını anlayabiliyorum. kabule dayanan, tartışmaya kapalı, tutucu bir tutumu tercih eden bir yapının doğasına uygun ve insan şaşırmıyor. ama özgürlükçü, eşitlikçi, düşünen, geçmişten daha çok geleceğe bakan bir yapının yobazlığı ise felaket ve solcunun yobazlığı sağcının yobazlığından kat kat daha çirkin.

söz gelimi, bir kaç yıldır ortalıkta gezinen bir dergi var. mizah dergisi desem değil. edebiyat dergisi desem değil. en iyisi aylık dergi diyelim. bu aylık derginin tahammül edebildiğim ilk sayıları solcu, ateist, ayrılıkçı yazılarla doluydu. ama okurlarının çoğunluğu sağcılardı. ben, eğer canı sıkılan bir kütüphane görevlisi değilse yelpazenin solundan hiçbir okurun sağ taraftan olduğu bilinen bir dergiyi okuduğunu görmedim.

bu durumu genelleştirirsek; ilahiyatçı kız da, islamcı genç de, bir ülkücü de solun yazarlarını okur. hatta sağın yazarlarından daha çok okur. ama solcu bir okur bunu yapmaz. en iyi okurları bile yapmaz. en özgür fikirlisi bile yapmaz. tam da bu yüzden "zarifoğlu sağcıların elinde kalır".

sadece bu değil. onlarca edebiyat dergisi biliyorum. sağ kanattan atağa kalkan dergilerin tamamında dünyaya sol taraftan bakan yazarlarla ilgili binlerce yazıya rastladım. benzer tutumu yıl sonu değerlendirmelerinde yalnızca isim olarak geçenleri saymazsak sol kanattan atağa kalkan dergilerin hiçbirinde görmedim ama."

*
evet, solcu yobazlığı diye bir şey var. ve berbat bir şey.

2 yorum:

pelinpembesi dedi ki...

Alkış, alkış, alkış!!

verbumnonfacta dedi ki...

reverans :)