17 Mayıs 2020 Pazar

deniz kenarı

bu sabah bir şey fark ettim. üstelik yıllar sonra, ilk defa. büyümek değil de yaşlanmak sayılacak yaşlarda.

çocukluğumda ne zaman sonu kavgaya gidebilecek bir durum olsa, "deniz kenarına gel," derdik. tıpkı düelloya davet eder gibi. bir centilmen, bir şövalye gibi.

çünkü orada, şahitlerin huzurunda ve ebeveyn ya da işgüzar büyüklerin müdahalesi olmadan kozlarımızı paylaşabilirdik.

deniz kenarına gider, çoğu zaman kavga etmeden uzlaşmış, kavga olsa da meseleyi halletmiş ve kinimizi oraya bırakmış olarak mahalleye dönerdik. sadece oyunlar değil, bütün bir hayat hiçbir şey olmamış gibi kaldığı yerden devam ederdi.

düşünüyorum da soylu zamanlarmış.

2 yorum:

pelinpembesi dedi ki...

vay be ne kadar uzak şimdi ki çocuklara, gençlere...

verbumnonfacta dedi ki...

farkındayım. ahir zamana kalmışız gibi hissediyorum, ne zaman gençlerin sohbetlerine şahit olsam.