1 Mart 2010 Pazartesi

altı çizili satırlar

ben de kitap okurken cümlelerin altını çizenlerdenim: staedtler marka siyah tükenmez kalemle.

ki cümlelerin altını çizmek okuyuşu tamamlayan bir eylemdir. aksi takdirde okuduk sandığımız şey tamamına erememiş bir 'eksikkitap' olur.

altını çizdiğimiz cümlelerse iki türlü:

bir... yeni öğrendiğimiz ve bilgi hanemizde saklansın istediğimiz cümleler...

ama bunun bir tehlikesi var; eğer okuduğunuz ilginizi yeni çeken bir alana dair ise neredeyse bütün kitap çizilir: zavallı şiir okuma kılavuzu(ismet özel), zavallı akdeniz(braudel), zavallı bartleby ve şürekası(enrique vila matas)...

iki... kalbimize dokunan, 'tıpkı beni anlatmış' dediğimiz cümleler...

zavallı fransız teğmenin kadını(john fowles), zavallı tatar çölü(dino buzzati) ve altını çizerek okumaya cesaret ettiğim tek nazan bekiroğlu kitabı cam ırmağı taş gemi...

aslında, altını çizdiğimiz cümleler gelecek günlerdeki kendimize yazdığımız birer mektuptur.

bir zamanlar nasıl bir adam olduğumuza dair ip-ucu.

ne kadar ve nasıl değiştiğimizi görürüz altı çizili satırlarda.

kitaplığın karşısında dikilir, ayak üstü yıllar öncesinden bir kitaba göz atarsınız; korktuğumuz başımıza gelmiş aynı kalmayı başaramamışsınızdır.

*

dilerseniz bir şey yapalım, adı 'oyun' olsun.

onun dediği gibi: "altını çizerek okuduğunuz bir kitabı sevgilinize verin. eğer altını çizdiğiniz satırların bir tanesi dahi birbirini tutmuyorsa onu terkedin. ya da izin verin o sizi terk etsin..."

*

bir de derkenarlara düşülen notlar vardır ki, o bambaşka bir hikayedir...

3 yorum:

Adsız dedi ki...

bense hayran kaldığım cümlelerin altını çiziyorum.

bazen öyle ki aynı cümleyi defalarca okuyorum.ya da bir öyküyü defalarca okuyorum.

sonra satırlara parmaklarımla dokunuyorum.sever gibi:)

Adsız dedi ki...

@4

Eldivenler,Hikayeler bana dün kalem tutan elleri, kelimelere dokunan parmakları, kitapları kavrayan öpülesi avuçları hatırlatmıştı tam da üstüne "satırları sevmek" ne güzel geldi..

@vnf

aslında, altını çizdiğimiz cümleler gelecek günlerdeki kendimize yazdığımız birer mektuptur.

ne güzel bir cümle aynı rafları yormak ifadesi gibi..

Kendinize yazdığınız mektuplardan birini ödünç alabilseydik keşke..

verbumnonfacta dedi ki...

"iki işi aynı anda yapamıyordu. kadına dokunurken, onunla konuşamıyordu; onu severken bırakıp gidemiyordu; konuşurken dinleyemiyordu; savaşırken kazanamıyordu. (arundhati roy, küçük şeylerin tanrısı)"