galiba hiç takım elbisem olmadı. olduysa bile pantolon ve ceketi beraber giydiğim bir anım yok. biz gri pantolon-lacivert ceket dayatmasından kurtulunca, o özgürlüğün sarhoşluğuyla uzun süre kumaş pantolon dahi giymeyen bir nesildik.
memur olup resmi binalara girenler kıravata ve kumaş pantolona yeniden yüz vermek zorunda kalsalar da, başında resmi olan her şeyin uzağında yaşayanlar için ortaokul ve lisenin tozlanmış hatıralarından başka bir şey değildir kumaş pantolonlar, kıravatlar.
yeni çekilmiş olursa daha iyi olur dayatmasıyla bir kaç vesikalık fotoğraf gerektiğini öğrenince, neden bilmem sahibinin her sezon istanbul'a bizzat giderek mal aldığı ve burada istanbul'a göre bir kaç misli fiyata sattığı mağazaya gittim ve bir takım elbise, gömlek, kıravat ve papuç aldım.
vesikalık fotoğraf, resmi işlemler derken bir lokantanın aynasında kendimi gördüm ve aklıma ah muhsin ünlü geliverdi:
"bugün sokakta yürürken/ bütün kızlar bana baktılar./ allah allah/ niye hep bana bakıyorlar ki diye düşündüm?/ sonra da bugün meğer/ murat'ın gömleğini giymişim."
galiba bir kaç tane daha gömlek alacağım...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder