5 Şubat 2023 Pazar

dakika ve skor

"Ne var, diye seslenirken uyanmakta güçlük çekiyoruz. Rüyadayız. Başımızda bulutlar, yeni sürülmüş uçsuz bucaksız bir tarlanın ortasında saban oyuğu içinde, bir yanımız toprağın altında, diğer yanımız üzerinde kalacak şekilde uzanıyoruz. Bir bacağımız toprağa batmış vaziyette, diğeri ise henüz dışarıda. Hâlâ gayet net hatırlayabildiğimiz iri ve yumuşak kar taneleri, hafif engebeli arazinin kıvrımlarını doldururken her şeyin üzeri örtülüyor: Otlar, pulluk, ağaçlar gibi, bizlerin çoktan el çektiği, ancak büyük olasılıkla halihazırda varlığını sürdürmekte olan tüm diğer nesneler de kara gömülüyor. Nihayet kar, son ana dek kapkara bir taş misali dimdik duran ikinci bacağımızın üzerini de örtüyor. İyi ki bitti, diye düşünüyor ve gömülüyoruz. Unutuluşumuz başlıyor. Ancak şimdi kapıyı çalarak bizi tekrar kendi yanlarına, yukarıya çekiyorlar. Evet, diye sesleniyor ve sürüne sürüne doğruluyoruz; bizi neden rahatsız ediyorsunuz?"*


*: gert hofmann, körler kıssası

Hiç yorum yok: