5 Ocak 2023 Perşembe

dünya kupası için geç kalmış bir yazı

/biliyorum, o köprünün altından çok sular aktı, herkes kendi ligine döndü. gündem defalarca değişti, bir dünya kupası daha tarih oldu. ama okunmamış kitaplar gibi yazılmamış yazılar da yeni./

iki bin yirmi iki dünya kupası sona erdi. gönüllerin şampiyonu fas dördüncü, turnuvaya suudi arabistan yenilgisi ile başlayan, baştan sona sert ve kirli oynayan arjantin ise şampiyon oldu.

bu şekilde şampiyon olmasalar bile bu turnuvada arjantin benim takımım değildi. maradona'nın aziz hatırasına rağmen kadrosunda neden siyahi ya da yerli oyuncu olmadığını öğrendiğim günden bu yana arjantin'i tutmuyorum çünkü.

bu yüzden arjantin şampiyon olunca aklıma ilk gelen osman konuk oldu. kır düğünü şiiri. şiirin, "arjantin'e aşık olur, almanya'yla evleniriz" dediği yer.

"ender gelişen osasuna atakları"ndan bir gol olmuş, etap kaçış grubuna gitmiş, muhammed ali "dans et!"miş, eve dönüş yolundayken, babam türlü bahanelerle elli defa aramış ve her defasında "neredesin?" diye sormuş gibiydi.

üstelik almanya, geçen dünya kupasında olduğu gibi yine gruplardan bile çıkamadı.

tabiî bu, sahip oldukları 'fevkalade' konforu 'emniyet' kabul edenlerin, pazar sendromunu 'trendy' mekanlarda 'brunch'larla haklamaya çalışanların, beraber sıkılmaktan korktukları için okul tatillerini iki ayrı yere, hatta iki ayrı ülkeye bölenlerin, yine osman konuk'un muhteşem ifadesiyle, "bir kutlu hikayesine giremeyecek tipler"in anlayabileceği bir şey değil.

ama ne farkındadırlar ne de umurlarında.

ne de olsa yaşayıp gitmek yerine ölüp giden tiplerdir.

Hiç yorum yok: