1 Haziran 2021 Salı

yeni sezon

leyla ile mecnun, in treatment, dexter... hiçbiri en sevdiğim dizi değil belki. ama hepsi de çok sevdiğim ve bitmesini istemediğim, zamansız bitti diye düşündüğüm dizilerdi.

ya da diziler... in treatment'ın yeni sezonu şu an izlenebiliyor. haberlere göre dexter sonbaharla birlikte gelecek, leyla ile mecnun'un çekimlerine ise bu yaz başlanacak.

devam etmelerini çok isterdim ama buna dair umutlarımı rafa kaldırmıştım. kendi zamanlarında kalmaları, her güzel anı gibi zaman zaman kendilerini hatırlatmaları hoşuma gider olmuştu. yine de, haberleri okur okumaz nasıl heyecanlandığımı anlatamam. sinemadan çıkmış da, "kaldırımlardan taşan kalabalıkta" onu görmüş, yılın son öğleden sonrasında meteorolojilerin öngöremediği bir kar yağmaya başlamış gibi.

şimdi heyecanlanıyorum ve mutluluğunu saklamayan bir yazı yazıyorum ama behzat ç. gibi berbat bir "devam" tecrübesi yaşadık aslında. kadrodan eksilenler, söylenmeyeni söyleyeceğim diye zorlayan, bana hiç mi hiç temas etmeyen senaryosu, seyretmekle bir katile prim kazandıracak olmak duygusu olası bir keyfi elimden almıştı.

ya da bana öyle geldi. aslında sorun yeni bölümlerde değil bendeydi. diziyi izlemiş, şimdiki ben olarak yıllar önce hissettiklerimi hissedemeyince hayal kırıklığına uğramıştım. bu durumda bir tuhaflık, şaşırtıcı bir yan yoktu yani. yanlışlık, yeni bir diziyi eskinin devamı sanmaktaydı belki de.

anlayacağınız, hayal kırıklığına uğrayacağımı biliyor yine de heyecanlanıyorum. oysa, çok iyi "geçmişte bırakmak"la övünür dururum hep.

çocukken, "yokluğum ve varlığım arasındaki farkı anlasın" diyen bir mantık ve ahmakça gururla, biraz büyüyünce de, "ben geldiği zamanki hâlini istiyorum ama o gittiği hâliyle dönecek," diyen bir gerçekle.

Hiç yorum yok: