4 Nisan 2013 Perşembe

şakacı

"muzip kadın nilgün marmara... tezer (özlü) ile birlikte bana muziplikler yapmaya bayılırdı. ikisi de aynı anda göğüslerini gösterirlerdi. güzeldi…"

bunu ben demiyorum. şair ece ayhan, bin dokuz doksan dokuz yılında hasta yatağındayken yazdığı güncesinde, bir dönem aşk yaşadığı nilgün marmara'dan bahsederken söylüyor.

15 yorum:

Adsız dedi ki...

garip ve ilginç bir şakacılık gibi geldi bana.yargı olarak algılanmasın.
onların cümlelerine vurgunum oysa.

verbumnonfacta dedi ki...

hayat bana başkalarını kendi ahlakımla değerlendirmemeyi öğretti. kişi kendi doğruları dahilinde istediğini yapabilir.

ama değişmez bir kural olarak, bütün tabudeviren yanına, kural tanımazlığına rağmen "ece"cil ayhan'ın bu mahrem anı kendisine saklaması gerektiğini düşünüyorum. "adam"lık biraz da bu değil midir?

nilgün marmara konusunda size katılıyorum ama tezer özlü yazdıklarından daha fazla şansı olan bir kadın. ben size en az on tane blogger gösterebilirim ondan daha iyi yazan. kim bilir benim bilmediğim kaç blog daha vardır?

Adsız dedi ki...

Uzun zaman oldu Tezer Özlü okumayalı ama yıllar önce severek ve hatta saygı duyarak okudugumu hatırlıyorum. Bazen okunulan zaman, bulunulan durum degistirebiliyor tercihleri ... Bazende ne yaprsanız yapın olmuyor.

verbumnonfacta dedi ki...

bence yıkılması gereken putlardan biridir "yazar" tezer özlü.

olduğundan fazlası kabul ediliyor. hatta daha ileri giderek, hiç sevmediğim e.ş.(42)ın mahrem'i onun bütün eserlerinden daha evladır, diyorum.

yazarlığındaki zaafiyeti yaşayarak kapatmıştır. onu bizim gözümüzde asıl kıymetli yapan da budur.

Adsız dedi ki...

Yaşadıklarından yaratıyor insan,Elif Şafak ise farklı bir tarz. Bana bilmediğim bir ülkenin bilmediğim sokaklarını arşınlarken iyi gelmişti diyebilirim, şu an okusam ne düşünürüm bilemiyorum.

verbumnonfacta dedi ki...

sevenleri bağışlasın ama bu ara londra'da ikamet eden o hanımefendiyle aramızda tarifsiz bir doku uyuşmazlığı var.

hep dediğim gibi, mahrem müstesna.

Adsız dedi ki...

yaşamın ucuna yolculuk beni aşırı bağlamıştı kendine.ismine hayran kalıp aldığım çocukluğun soğuk gecelerinde kopuş yaşadığım doğrudur.

sizin önerilerinizi ve önermediklerinizi önemsiyorum.dinlemeyip okumaya yeltendiğim bir bukowski gerçekliğinden sonra.

verbumnonfacta dedi ki...

yaşamın sonuna yolculuk, biraz da gecenin sonuna yolculuk'u hatırlattığı için güzel. çocukluğun soğuk geceleri ise gerçekten güzel bir tamlama ve iyi bir isimlendirme. içteki "duygulanım" da insana dokunuyor ama hepsi bu.

bence bu bahis ister istemez etkisinde kaldığımız, sonra da o akıştan sıyrılamadığımız olaylar gibi. farkındalık için bir durup düşünebilmeye ihtiyacımız var.

semiaa dedi ki...

yazıyı ilk okuduğumda "bunu ben demiyorum" cümlesini yadırgamıştım. Gereksiz bir yadırgayışmış.

semiaa dedi ki...

"Şair Ece Ayhan hasta yatağında 1999’da yazdığı ve henüz yayınlanmamış güncesinde, bir dönem aşk yaşadığı Nilgün Marmara için şunu yazdı:"

(Cümlenin orjinali.)

verbumnonfacta dedi ki...

@semiaa,

ben ve arkadaşlarım, şair son iki yorumda ne demek istemiş anlayamadık. ben de belki söylersiniz diye bu iki yorumu buraya aldım.

lütfen en azından beni meraktan kurtarın.

teşekkür ederim.

semiaa dedi ki...

hangi şair? son iki yorumu bırakan, bendeniz, düpedüz tezer özlü yü, eş değil eşş bile demeyeceği romancı ile kıyasladığınız için hırs yapmış, huysuz yorumlar bırakmak istemiş sade bir blog okuyucusudur.

(yayınladığınıza şaşırdım yine.)

verbumnonfacta dedi ki...

dostlarım bilir, hayatımın bundan sonrasında kendim için en çok istediğim şey (belki de tek şey) bir kızımın olmasıdır. ama o kız çocuğu sizin yaptığınız gibi yere oturup topuklarını sürte sürte huysuzluk edecekse, şimdiye kadar yoktu bundan sonra da olmasın, derim.

tezer özlü ve elif şafak bence de karşılaştırılamaz. ama mahrem belki türkçe'deki en iyi romanlardır. en azından benim okuduklarım içinde.

"yorum yayınlamak" meselesine gelince, her yorum yayınlansın isteseydim moderatör koyup meseleyi "onay" makamına bırakmazdım. ve şimdiye kadar sadece mahrem mesajları kendime sakladım. ya da bir iki gereği olmayan mesajları.

anlayacağınız, yine yayınlarım.

semiaa dedi ki...


:) eğlenceli benzetme. Hele okuyucu bu yaşta olunca.

Umarım herşey gönlünüzce olur fekat deneyimlerim bana insanın bir kızı olduğunda katlanabileceklerine kendisinin dahi şaşıracağını gösterdi.

verbumnonfacta dedi ki...

değil size kimseye saygısızlık etmek istemem.

kızınıza çok selam.