5 Şubat 2012 Pazar

t. curtis ve s. beckett kırması bir adam

bu ara türkiye gündemini, bin dokuz kırk yedi new jersey doğumlu, brooklyn’de sıradan bir hayat süren ve yazılarını evinin yakınlarındaki ‘çalışma dairesi’nde yazan, tony curtis ve samuel beckett kırması bir adam işgal ediyor.

paul auster

gerçi bu ilk değil, daha önce de gündemimizi işgal etmişliği var; yazar, senarist ve de yönetmen olarak.

ama bu defa biraz farklı: her şey, son kitabı kış günlüğü'nün ülkesinden bile önce türkçe basılıp, yayımlanması üzerine hürriyet gazetesinden buket şahin’e verdiği röportajda, “hapiste yatan yazar ve gazeteciler yüzünden türkiye’ye gelmeyi reddediyorum! kaç kişi oldu? yüzü geçti mi? biz demokratlar bush’lardan kurtulduk. bir savaş suçlusu olarak yargılanması gereken cheney’den kurtulduk. neler oluyor türkiye’de! en çok endişelendiğim ülke. demokrat yasaları olmayan ülkelere gitmiyorum davet alsam da. aynı sebeple çin’den gelen davetleri de geri çeviriyorum. bu hükümetleri protesto ediyorum.” demesiyle başladı ve eski bir futbolcu olan başbakanımız o topa girmekte gecikmedi.

bir çok utançtan nasibini almış bu topraklarda yaşayan biri olarak ben de, yazdıkları, hatta yaz(a)madıkları yüzünden hapiste olmanın ayıbına dikkat çeken bu cümlelerin haklılığına sonuna kadar katılıyorum. ben de ‘hapiste yatan yazar ve gazeteciler yüzünden’ bir ülkeye gitmeyi reddeder, buna zemin hazırlayan hükümetleri protesto ederdim.

ama, asla ve asla, çok değil bir yıl önce israil’e gitmiş olmamı, “israil'de düşünce özgürlüğü var. ne yazarlar ne de gazeteciler hapiste.” diyerek savunmazdım.

aksi takdirde insanlar, aydın bilinci ve insan olmanın erdemi adına 'gazetecilerin özgürlüğü'nden başka bir şeyi umursamadığımı düşünürdü.

Hiç yorum yok: