5 Mayıs 2019 Pazar

zalim

çorak ülke'den seslenen t.s. elliot'a nazire.

/t.s. elliot ki, nisan en zalimidir ayların, leylakları doğurtur ölü topraktan, der kendileri, belki de en popüler şarkısında.../

söyleyin bakalım;

leylakları ölü topraktan doğurtan nisan mı daha zalim, yoksa leylakları kavurup, su yürümeden kuruyup kalmış üzüm salkımları gibi bırakan mayıs mı?

30 Nisan 2019 Salı

yeni roman

yeni çeviri aslında...

başka bir deyişle, romancı ve sinemacı alain robbe grillet'nin klasik romana ağır bir darbe indiren, ufuk açıcı denemeler toplamı yeni roman ile bir ilgisi de yok.

dün bir yolculuktan yeni dönmüştüm. evle özlem gideriyordum. tam da kitaplığın karşısında dururken -kitaplığın raflarını yormak da denilebilir buna- yan yana duran javier marís romanlarına bakıp, "yeni bir javier marías romanı olsa da okusak," dedim. çünkü usul usul akan, geçip giden zamana aldırmadan ağırdan alan, lafın lafı açtığı, konuşkan bir anlatı bu ara fena olmazdı.

bunu der demez de jaguar yayınları'na, seda ersavcı'yı da eklemleyerek attığım bartleby ve şürekası'nın yeni baskısına dair dilekçe-tweet geldi aklıma ve aynısını, yapı kredi yayınları'na atarsam ne olur, diye düşündüm.

sonra garip bir hisle googlea "javier marías yky" yazdım. sonuç: berta isla.

tıpkı bulutsuz bir gökyüzünden aniden dökülmeye başlayan kar taneleri gibi.

tıpkı ayhan'ın hilâl'i ilk defa görmesi gibi.

mutluluk bu kadar basit işte.

ve bu kadar masrafsız.

26 Nisan 2019 Cuma

ihtimaller hesabı

ilk cümle ihtimali taşıyan bir cümle üzerine üç ihtimal...

ihtimal bir... belki de başladığı yerde biten hikâyelerdendir. ve her şey bu cümleden ibarettir.

ihtimal iki... farkında olmadan bir hikâyenin ilk cümlesine dönüşen bu cümle, başka bir hikâyenin son cümlesidir belki de.

ihtimal üç... yalnızca cümledir, ihtimalleri reddeden. başlangıç olmaklık dahil.

*

zeyl: yanılgıdır belki. yenilgiye kardeş.

24 Nisan 2019 Çarşamba

evlilik

yüz atla yapılan bir deneyde seksen beş boğulma, on beş kayıp vakası hâlâ dalgıçlığın tehlikeli bir spor olduğunu kanıtlamaya yetmiyorsa o kadar at bok yoluna gitti demektir.

19 Nisan 2019 Cuma

günün sorusu: şifre ya da öz

insanı ahşap bir mobilyadan, söz gelimi bir sandalyeden farklı kılıp, elektrik tellerine takılıp kalmış uçurtma kalıntısı üzerine konuşabilen devasa böceklere dönüştüren şifre ya da öz nedir?

17 Nisan 2019 Çarşamba

bir masada iki kişi: en doğru ile en yanlış

çayından son bir yudum aldı, masaya bıraktığı fincanı parmak uçlarıyla ortaya doğru itti. bir süre camdan dışarı, belki de apansız bastıran yağmurda ıslanmamak için koşuşan insanlara baktı. bakışlarını oradan alıp az önce masanın ortasına doğru ittiği fincana verirken konuşmaya başladı:

- sormazsam söylemezsin değil mi?

- içinde bulunduğumuz durumda, hayır.

- aramazsam aramazsın.

- kesinlikle.

- ara sıra da olsa özlüyor musun bizi?

- seni bırakmak bu ilişkide yaptığım en doğru şeydi.

*

en büyük yanlış ise daha önce terk etmemekti.

15 Nisan 2019 Pazartesi

atışma - on iki

saramago, iflas eden bir kitapçının camına astığı kağıtta, "kelimeler bizi aldattı," yazdığını okumuş da, "bu seni neden şaşırttı?" demeye getiriyor sanki:

"sözcükleri az çok tanıyan herkes onlardan her şeyin beklenebileceğini bilir."*


*: yitik adanın öyküsü

11 Nisan 2019 Perşembe

kafes

insanlığın büyük yanılgılarından biri de, kafesler ve kafesteki kuşlar hakkındadır.

çünkü insan yapımı kafesler birer metafordan ibaret. gerçek kafes ise kuşların içinde.

inanmıyorsanız, kafesin kapısını açık bırakıp olacaklara bakın. kuşlar açık kapıdan çıkıp gökyüzünde kanat çırpmak yerine kafesin uzak köşesine çekilirler.

başlarını tüylerinin arasına gömer, sanki bir canavarın ağzına bakar gibi kafesin ardına kadar açık kapısına bakarlar.

*

evet, bu yazı da metafor.

10 Nisan 2019 Çarşamba

dakika ve skor

"Geceleri, kimsenin onları görmediği sırada, bulutlar nehre inerler. Nehrin üzerine eğilip daha sonra toprağın üzerine yağmur olarak yağacak olan suyu alırlar. Bazen tam iş üstündeyken, suya düşen bulutlar olur ve nehir onları alıp götürür.

Sabah olduğunda, düşen bulutların geçişini herkes görebilir.

Onlar pamuktan gemicikler gibi, gökyüzüne bakarak suların üzerinde ağır ağır ilerlerler."*


*: eduardo galeano, hikâye avcısı - bulutlar

6 Nisan 2019 Cumartesi

dönecek bir yer

baştan söyleyeyim: bu, hayatımın gerçeği değil. sadece his. daha küçük bir çocukken içime yerleşen, hisleri doldurduğum çekmeceyi karıştırırken zaman zaman elime gelen bir his.

sanki dönecek bir yerim yokmuş gibi. doğru. gidecek değil dönecek.

böylesi anlarda, sanki bindiğim bütün gemileri yakmış, geçtiğim bütün köprüleri atmış gibi hissediyorum. "türkçe'nin en büyük şairi"nin "sen ve yağmur./ başa dönemezsiniz." diye seslendiği yahudi benmişim gibi.
"öyle bir yol yürüdünüz ki ancak
dönüş yolunu yok ederek gelebilirdiniz"*
ama en çok sandalye kapma oyununa benziyor bu his: oyuncu sayısının bir eksiği kadar sandalye vardır. müzik çalar, oyuncular dans eder gibi yapar. çünkü akılları sandalyelerdedir. derken müzik kesilir ve biri dışında herkes sandalyelere oturur.

işte o biri benmişim gibi.

herkesin ait olduğu, dönebileceği bir yer varmış da dönecek yeri olmayan sadece benmişim gibi.


*: of not being a jew

3 Nisan 2019 Çarşamba

dakika ve skor

"Yeniden suskunluğa gömüldük, rıhtıma çarpan dalgaların sesini dinleyerek sessizce durduk. Ne kadar zaman geçti bilmiyorum, uzun bir zaman olmadı.
Bir de baktım ki ağlıyor. Gözyaşlarıyla ıslanmış yanağına parmağımla dokundum, sonra kolumu omuzuna doladım.

Yaz kokusunu uzun zamandır ilk kez almıştım. Denizin kokusu, uzaktaki trenin düdüğü, bir kızın tenine dokunma hissi, şampuanının limonlu kokusu, akşamüzeri esintisi, umudun titrek ışığı ve yaz rüyası...
Ancak hiçbir şey eskisi gibi değildi; sürekli sağa sola kayıp görüntüyü bozan şeffaf kopya kağıdıyla çoğaltılmış gibiydi her şey ve öncekinden geri dönülmeyecek biçimde farklıydı."*


*: haruki murakami, rüzgârın şarkısını dinle