3 Eylül 2025 Çarşamba

dakika ve skor

"Buğday başağının insan ve öküz teriyle yeşerdiği her yerde olduğu gibi dünyanın bu yanında da bahar fırtınaları endişeyle beklenirdi. İhtiyarlar huzursuzca oturdukları yerde eşinir; güneşe, bulutlara bakarak ve toprağın epeydir beliren zamansız sıcaklığını yoklayarak, "Öküz Soğuğu geldi gelecek," derlerdi. Önce yıldızdan yanan pırıl pırıl bir nisan gecesinin tan vaktinde dağların doruklarına neredeyse parmak kalınlığında kırağı düşerdi. Gün ilerlerken karabulutlar çapul kolu gibi yüksek dağların ardından aşarak iner, düzlüklerde günlerdir ısınan toprağa çarpardı. Böylece dünyayı bungunluk kaplardı. Sonra çok geçmeden çıkan poyraz, elinde iğneli topuzunu sallayan fırtınaya dönerdi. Yine de bütün bu olanlar ölümcül sayılmazdı. Asıl büyük felaket indirme ihtimali olan deli yağmurda gizlenirdi. O zaman sıcak ve soğuğun çarpışmasıyla yağmur damlaları büyür; aniden patlayan rüzgâr sağanakları öküz sinirinden kırbaç gibi yeşil saplı, körpe kelleli, nazlı tuğlu buğday tarlalarının üzerinde şaklardı. Eğer dünya böyle çeyrek saat altüst olursa bedenleri fırtınayla ezilen buğdaylar yatar kalırdı. O körpeliğiyle yeri öpen buğday asla doğrulamazdı. Eski boyuna kalkamayan yaş saplar çürümeye başlar ve buğday sadece ömrü ona bağlı olanların hissedeceği bir kokuyla ölmeye yatardı."*


*: ahmet büke, kırmızı buğday

Hiç yorum yok: