11 Nisan 2023 Salı

ahmet uluçay'ın yüzü

lacivert dergi, yüzüncü sayıda... ya da kendi deyişleriyle, "100. lacivert"te...

tuba kaplan soruyor, usta yönetmen semih kaplanoğlu yanıtlıyor:

- türkiye'yi bir dize olarak düşündüğüm zaman "türkiye ağır yüktür kemik çatırdatır" ya da "türkiye kadar bir çiçek", umut ve zorluklar aklıma geliyor. merak ediyorum, türkiye'yi, memleketi ya da anadolu'yu bir film olarak hayal ettiğiniz zaman sizce bu ne tür ve nasıl bir film olur? aklınıza sahne mi, yönetmen mi, film mi geliyor, nedir metafor?

- aklıma bir yüz geliyor: ahmet uluçay'ın yüzü. şöyle söyleyeyim. buğday'ı yapmadan önce mezarını ziyarete gittim. onu tanımıştım. heyecanlı ve tutkuyla filmler yapmak isteyen birisiydi. belki de herkesten çok. allah nasip etmedi. onun o yarım kalmış umudunun, tutkusunun içini dolduruyoruz biz de. benim kuşağımın yaptığı her film onun umududur, duasıdır diye düşünüyorum bir bakıma.

2 yorum:

pelinpembesi dedi ki...

Türkiye yarım kalmış umuttur mu demek istemiş Kaplanoğlu..

verbumnonfacta dedi ki...

galiba. ama ben öyle düşünmemiş ahmet uluçay'a bir saygı duruşu olarak okumuştum. sizden sonra "yarım kalmış umut" daha güçlü bir ihtimal oldu benim için.