1 Kasım 2022 Salı

ben seni şarkı söylerken duydum muydu hiç?

"seni tanımadan önce dinlediğim şarkılar" diye bir liste yapmıştım onu tanıdıktan bir süre sonra. bir tane de o gittikten sonra yaptım. deftersiz, kayıtsız, bellek mekan: benim için söylemediğin şarkılar...

çünkü benden sakındığı iki hâlden biriydi, herhangi bir şarkıyı taganni edişi. ikincisi de gözlüklü hâli.

başka da var mıydı sakındığı bilmem ama o zamanlar önemi yoktu şimdi ise önemi kalmadı.

anlayacağınız, ben onu "uzun bir yolda yürürken" gördüm de ne şarkı söylerken duydum ne gözlüğünün burnunda bıraktığı ize şahit oldum.

kale yıkıntılarında ışıklar gördüğünü iddia eden öykücüler misali bir kaç eski fotoğrafta o izi gördüğümü sandığım anlar olmadı değil ama şarkıların sadece listesini yaptım.

bazan eski bir şarkı düştü dilime, "bana bunu söylemeliydi," dedim, bazan yeni bir şarkı keşfettim, "bu şarkıyı ondan dinlemek vardı". ama hiçbir zaman eylem aktaş'tan kömür gözlerin'i dinlerken hissettiğim arzu kadar güçlüsünü duyumsamadım.

kocaman bir parkın uzak bir köşesinde bir park kanepesinde... sırt üstü uzanmış, başımı onun kucağına koymuşum. gözlerim kapalı ama ne zaman göz kapaklarım aralansa onun beni seyreden yüzünü görüyorum. elleri yüzümde.yüzümü, alnımı okşuyor. parmakları saçlarımın arasında dolaşıyor.

ve bütün bunlar olup biterken bu şarkıyı söylüyor.

hayal gibi...

6 yorum:

fatoş dedi ki...

çok hislendim yine bu yazınızda (ironi)
şey, bir de, ‘bir kaç’ nedir, tam olarak?
ay bir de ‘kömür gözlüm’ iyidir hoştur da,
sizi biraz bu taraflara alalım.
https://youtu.be/xcV1PFqFa6Q

fatoş dedi ki...

ay pardon ‘kömür gözlerin’miş, dinlemedim bile, fazla arabesk :-)

verbumnonfacta dedi ki...

hisli yazıları, komikçi kitaplarının sonuna atilla atalay yazardı biz gençken. hepi topu bir kaç fotoğraf zaten o yıllardan geriye kalan. ve bir sürü anı. bir o kadar da hayal.

müzik bilginize saygı duyuyorum ama ben bu ara sözlerini anlayabildiğim şarkılar dinliyorum. anlayacağınız, güftenin besteden daha önemli olduğu yaşlarındayım hayatımın.

arabesk bir yanım olduğunu ise hiçbir zaman inkar etmedim. beni okuyan böyle okusun isterim.

fatoş dedi ki...

siempre me quedara'nın şarkı sözleri ve sonra türkçe çevrisine bakmanızı öneririm, çok güzeldir.

fatoş dedi ki...

şey, bir de benim anlatmak istediğim ‘bir kaç’ın aslında ‘birkaç’ olarak yazıldığı ve yine ‘bir kaç’ın gözümü tırmaladığı idi.

verbumnonfacta dedi ki...

sondan başlıyorum:

geçmişi kontrol etmedim ama ben 'birkaç'ı yanlış biliyor ve yazıyor olabilirim. ama haklısınız. bu vesile olsun, bundan böyle doğrusunu yazmak boynumun borcu.

elbette, tavsiyenizi dikkate almayacak ve şarkının türkçe çevirisine bakmayacağım. bunun yerine, tavsiye olsun diye bir mesel anlatacağım.

ergenlik öncesi dönemde ve hatta ergenlikte türkçe sözlü müzik dinlemez, dinleyenleri de adeta ayıplardık. o dönem biraz uzun sürse de, hem davranışımızın hem tercihimizin yanlış olduğunu fark etmek bu hayatta yaptığım en doğru işlerdendir.

sadece arabesk bir yanım yok anlayacağınız. arabesk dinlemeyi de seviyorum ben. herkese tavsiye ederim.