19 Mart 2020 Perşembe

sezgi ya da sezgiye yakın bir his

bundan yaklaşık beş yıl önce murakami'nin yazar olmaya karar verdiği o anı anlatmıştım.

murakami daha sonra altı ay boyunca, o sıra işlettiği jazz barı kapattıktan sonra sabaha kadar yazarak ilk romanını bitirir. ama sonuçtan memnun kalmaz ve ingilizce yazmayı dener. ingilizce onu oldukça kısıtlar, cümleler kısa, mana eksik kalır ama japoncaya geri çevirince bir 'yer'e ulaştığını hisseder.

yaklaşık bir yıl sonra bir pazar sabahı, ev telefonunun sesiyle uyanır ve olaylar gelişir. arayan aylık edebiyat dergisi gunzo'nun editörüdür ve "bay murakami romanınız, 'yeni yazarlar ödülü' yarışmasında finale kaldı," der. yataktan kalkıp yüzünü yıkar, üzerini değiştirir ve karısı ile birlikte gezmek için dışarı çıkar. sonrasına ondan dinleyelim:

"Meici Caddesi'nde Sendegaya İlköğretim Okulu'nun yanından geçerken çalılığın gölgesinde bir posta güvercinin durduğunu gördüm. Elime alıp baktım, kanadı yaralıydı. Bacağına bir metal plaka takılıydı. O güvercini iki elimin arasında nazikçe taşıdım, Omotesan Caddesi'ndeki Aoyama apartmanlarının (şimdi orası Omotesan Hills oldu) yanındaki Polis Karakolu'na yollandık. Orası en yakın karakoldu çünkü. Haracuku'nun yan sokakları boyunca yürüdük. O sırada hafifçe titreyen yaralı güvercinin sıcaklığını ellerimde hissediyordum. Açık ve güzel bir havanın olduğu o pazar günü, etraftaki ağaçlar, binalar, mağaza vitrinleri bahar güneşinin ışığıyla pırıl pırıl parlıyordu.

İşte tam o anda kafama dank etti. Gunzo'nun "Yeni Yazarlar Ödülü"nü ben kazanacaktım. Ve sonrasında başarılı bir yazar olacaktım. Bunu söylemekten çok utanıyorum ama her nasılsa öyle olacağına dair en ufak bir kuşkum yoktu. Çok güçlü bir şekilde öyle hissediyordum. Mantıken değil ama dolaysız, sezgiye yakın bir hisle."*


*: haruki murakami, mesleğim yazarlık - doğan kitap

3 yorum:

Denize Bakan Ev dedi ki...

Hard boiled wonderland and the end of the world'ü okuyorum şu an. Hemen 1 mt uzağımda duruyor. Sezgide tam isabet oldu benim için :) çünkü amazon dağıtıma kapanmadan bir liste oluşturdum, bu bahsettiğiniz kitabı da ekliyorum. Novelist as a profession. Almancası tamam ama İngilizcesini bulamıyorum. Bulurum. Teşekkürler yine güzel bir öneri.
Bazen yazarken takıldıkları anlarda farklı dillerden yardım çağıran yazarları kıskanıyorum. Bana öyle geliyor ki, 3-4 dilli bir yazar, sadece ulusal diline hakim bir yazardan daha esnek, liriktir. Sanki bu kitapta bu noktaya da değinilmiş gibi hissettim alıntınızdan.

pelinpembesi dedi ki...

ee Allah hep bir işaret gönderir..

verbumnonfacta dedi ki...

@denize bakan ev,
murakami çağdaş yazarlar içinde gözüm kapalı tavsiye edebileceklerimden biri. 'tarz'ını seviyorum.
sadece romanları ya da hikâyeleri değil denemeleri de okunmaya değer. teknik ve taktikten öte iyi bir anlatıcı kumaşı var çünkü.
sizin için bir işaret olmuş, evet. dilerim siz de bu tür yol göstermeleri önemsiyorsunuzdur benim gibi. tavsiye, öğüt gibi değil de daha çok denklik gibi olanları yani.
bu anektodun derdi, çok dil ve dilin olanaklarını olabildiğince genişletmek değildi. bazı anların "vahiy" gibi yaşandığı ile ilgiliydi.
diğer yandan, dilin imkanları çoğaldıkça anlatım gücü artmakla kalmıyor galiba bir tarz da ortaya çıkıyor. javier marías öyledir mesela. sonra salman rushdie, murakami, hatta orhan pamuk...

@pelinpembesi,
evet, tam da öyle. bazan göklerden bir işaret gelir.