1 Şubat 2019 Cuma

bir masada iki kişi: galibiyet

çayından son bir yudum aldı, masaya bıraktığı fincanı parmak uçlarıyla ortaya doğru itti. bir süre camdan dışarı, belki de apansız bastıran yağmurda ıslanmamak için koşuşan insanlara baktı. bakışlarını oradan alıp az önce masanın ortasına doğru ittiği fincana verirken konuşmaya başladı:

- galiba ben size aşık oluyorum.

- kolay bir galibiyet oldu bu.

- aşk sizin için yenmek ve yenilmek ihtiva eden bir oyunsa sevinebilirsiniz.

- konu yenmek ya da yenilmek değil.

- ne o halde?

- siz oluyorsunuz, bense oldum. bitiş çizgisini ilk geçen benim. yani kazanan.

- siz kadınları gerçekten tanımıyorsunuz.

- hiçbir zaman aksini iddia etmedim.

- bir kadın, aşık oluyorum galiba, demişse çoktan olmuştur. aksi takdirde bu konunun yanına bile yaklaşmaz.

*

fark etmez, dedim içimden. zafer yine de benim. en kötü ihtimalle berabere kalırız. çünkü, ben onu görür görmez aşık olmuştum.

2 yorum:

Anna dedi ki...

sevgili vnf.
özlemiştim bu masa sohbetini. biliyorsunuz seviyorum nihayet dedim görünce. sevdim.
onların yanında oturup adama ve kadına bakıyorum ve aslında ne kadar az cümleyle ne kadar çok konuşup ne kadar az dokunduklarını görüyorum ama dokunma çabaları var ya işte o bütün bunlara müthiş bir büyü katıyor. var ile olmak arasından bir koridor açılıyor ve ben başka bir yere yürüyorum. işte böyle.
selam ile.

verbumnonfacta dedi ki...

selam... evet, selam ile başlayalım söze. ki dua olsun.
yürüyüp gittiğiniz yere selam olsun.