27 Haziran 2017 Salı

hoş

ergen zamanlarımızda bir esprimiz vardı. birbirimize "hoş kızsın" ya da "hoş çocuksun" der gülerdik. çünkü oradaki hoş, güzel ya da yakışıklı olmayanlara şakadan uzak zamanlarda bunu söylemeyecek kadar centilmen olduğumuz için yardıma çağırdığımız bir kelimeydi.

ama ergendik; bu, acıtmak için değil diyor, gülmekte sakınca görmüyorduk.

karizmatik de vardı galiba. yoksa kızlara hoşsun, erkeklere karizmatiksin mi deniyordu?

büyüyünce espriler değişiyor, yardıma çağırdığımız kelimeler de... güzel hâlâ güzel, yakışıklı hâlâ yakışıklı ama öyle olmayanlar için farklı icatlarımız var.

güzel bir kadından güzel, yakışıklı bir adamdan yakışıklı diye bahsediyoruz da diğerlerine gelince, çok güzel elleri var diyoruz. ya da gülüşü hoş. bir gözleri var anlatamam, beli muhteşem, dudakları az önce nar yemiş gibi, tenin insanda dokunma arzusu uyandırıyor falan...

bir de, "kimseyi görmedim ben/ senden daha güzel"* bahsi vardır ki, o bambaşka bir hikâye.


*: duman, senden daha güzel

Hiç yorum yok: