"cumartesi sabahları derinliği olmayan, zaman dışı gün gibi gelir bana. ne yapılabilir böyle kayıp bir günü tedavülden kaldırırken? gereksiz ayrıntıları düşünmek için güve yürümüş taşbaskı dîvân'ın naftalin ve rutubet kokan yapraklarını çeviriyorum. sayfa arasında kurumuş papatyanın ve sarmaşık yaprağının izi duruyordu. sararmış gravürde uzun bir yolculuğa çıktım. cumbadaki feraceli kadınla göz göze geldik. nefsi hoş tutan işaretleri alır ya insan işte bu, 'o' eda'dır, yani espas'tır, yani ima'dır. doğanın müktesebatını bilirsin; bilirsin ki; hiçbir şey yoktan var olmaz. yol uzun, kanaat zor. akledenlere daim kılındı dünya. akılsız, aklın ötesine gitmenin imkanı var mı?"*
*: yaşar bedri, sataşma ağan yorgun/ bir motorcunun yol notları
*: yaşar bedri, sataşma ağan yorgun/ bir motorcunun yol notları
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder