15 Ekim 2018 Pazartesi

unutmak

unutmak kalbi olanlar için, karanlığın ve fırtınanın ortasında kalmış denizcilerin bir an önce varmayı hayal ettikleri limanlar gibi.
ama "benzetme" hayatın değil edebiyatın konusu.
ve hayatta işler edebiyattaki gibi yürümüyor.

unuttum sanırsınız.
geminin sağ ve salim limana ulaştığını, ateşin nihayet söndüğünü, izi kalsa da yaranın en sonunda iyileştiğini...
ama öyle değildir. o şey, göçük altında kalmış madenciler gibi hayatta olduğunu, canlı olduğunu anlayabilmeniz için sürekli ufak ufak tıklatır.

tıpkı, bir gün akşam yemeği için pilav yaparken farkında olmadan pirinç beyaz kalsın diye limon sıktığınızda olduğu gibi.

Hiç yorum yok: