26 Haziran 2013 Çarşamba

yağmur

bütün şehri ele geçiren yağmur günün ilk ışıklarıyla, gece aldığı renkleri birer birer geri verirken başlamıştı.

karlı kış günlerinde şehrin kenar mahallelerine kadar inen meraklı gözlerdeki parıltıyı fark edemeyen ahali, o gün de tren yolunun üzerinden geçen köprüde yağmura aldırmadan bekleyen bir adamı fark etmedi.

eğer biri çıkıp, orada ne aradığını sorsaydı, "tren sesini severim," cevabını duyacaktı.

oysa geçip giden trenlerin sesi yağmurun sesinden duyulmuyordu.

4 yorum:

Adsız dedi ki...

nedense;bir fransız filminin içindeydim:)

verbumnonfacta dedi ki...

bu kısa metni ne vakit okusam, fransız ya da başka türden bir film değil ama birazdan kızın ortaya çıkacağını ve iki gövdenin çarpışacağını hissederim.

Min'el Lâ dedi ki...

“Sadık bir okuyucunuz olarak Vnf’ye hemen hemen her şeyi yakıştırıyorum. Üzülmek bahsine gelince; son anda fark edilmiş kırmızı ışık mağdurları gibi aniden duruyor ayaklarım ve geri geri gidiyor. Dilerim kaynağı ‘iç’iniz olan hiçbir yağmur, tren sesini duymanıza mani olmasın” demek isterdim ancak siz bu cevabı göremezsiniz, trenler çok hızlı geçiyor çünkü. Yavaşladığı andaysa siz o peronda olmayacaksınız; bunu ikimiz de iyi biliyoruz. Bundan sebep “Çok tuhaf. Sanki bir ses duydum az evvel.” der gibi bakın gökyüzüne şimdi ve sizin için dua eden birileri olduğunu düşünün. Dilerim hiçbir yağmur...

verbumnonfacta dedi ki...

vnf. kendisi için dua eden herkese teşekkür eder. hayattaki en büyük -belki de tek- şansının bu olduğunun uzun zamandır farkındadır.

trenler çok hızlı.

mevsim yaz.

yağmur yaz yağmuru.