"sonuna kadar beklersek bir gün mutlaka gerçekleşeceğine inandığımız mucizenin, ruhumuzun kuytusunda taşıdığımız umudun kaybolup gitmesine müsaade etmeyen ışığın hakiki kaynağı nerede gizleniyor?
(...) hep daha iyisini yapabileceğinize dair saf bir inançla yolunuzda yürürken, aslında artık fazla vaktinizin kalmadığına dair tuhaf değişimin ilk ürkütücü işaretini gördüğünüz ama görmüyormuş gibi yaptığınız o 'kırılgan anı' hatırlıyor musunuz?
(...) çok da mutlu etmeyen alışkanlardan kurtulmak acı verdiği için mi bu masala katlanıyoruz? yoksa geri dönüp en baştan hayata başlamak ağır ve fazla geldiğinden mi 'o umut' yumağını söküp atamıyoruz içimizden?"*
*: esra yalazan, kelimeler ve kader - dino buzzati'nin üç tutkusu: dağ, resim ve şiir
4 yorum:
dışından çok içinde yaşayanlara tuzak kurmuşsunuz bu yazınızla yine. bilerek düştüm ben de. sırasıyla, kapanda kalanlara gelince;
aşka, sevgiye dair inancımda…
evet, hastalanıp başkalarının yardımına muhtaç olduğumda o ‘kırılgan an’ı derinden fark ettiğimi hatırlıyorum. çok şükür, şimdi kendi işlerimi yapabilecek durumdayım. ama artık hiç bir şey eskisi gibi değil.
mutlu, mutsuz alışkanlıklarımı sevdiğimi kabul ediyorum. zamanla yeni, kalıcı alışkanlıklar da edinir, eskilerine eklerim. bu, benim yeniliğe açık olma şeklim.
‘geri dönüp en baştan hayata başlamak’…. insan yaşadığı şehri, yaptığı işi, birlikte yaşadığı insanları değiştirdiğinde hayata en baştan başlamış mı olacak? kafam, anılarım, yüreğim benle beraber gittiği sürece hayatım tümüyle değişmeyecek bilirim. bu yüzden şikayet ettiğim mutsuz alışkanlıklarımı törpüleyip yoluma devam ederim.
umut… sarınıp büründüğüm bir şey değilse de uzanıp dokunma mesafemde durur hep.
"zamanla yeni, kalıcı alışkanlıklar da edinir, eskilerine eklerim. bu, benim yeniliğe açık olma şeklim." demenizi alıyor ve hayatımın bir yerinde kullanmak üzere kendime saklıyorum.
hakkınızı helal edin.
helal olsun.
"hayatımın bir yerinde kullanmak üzere kendime saklıyorum" diyebileceğim ne çok yazınız, sözünüz olduğunu nereden bileceksiniz.
asıl siz hakkınızı helal edin.
ben sadece bildiklerimin hayat karşısında bir ederi olmadığını biliyorum.
ve bu bloga düşülen bütün kırık dökük cümleler, "alın sizin olsun," altmetnini beraberinde taşır.
Yorum Gönder