16 Nisan 2010 Cuma

o sahne: unforgiven (1992)

sinema tarihi 'yönetmen' eastwood' un 'oyuncu' olan adına günah çıkartma seanslarından biri daha olan bu filmden kovboy filmlerindeki bütün mitleri yıkıp deyim yerindeyse kovboy imajını alt üst eden film olarak bahseder.

film aynı zamanda kısmeti açık, alımlı kızının zalim bir adam olan katil ve soyguncu william munny ile neden evlendiğini merak eden bir anneye cevap niteliği de taşır. evlendikten sonra kirli geçmişini unutan hatta içkiyi bile bırakan william munny, eşini kaybettikten sonra iki çocuğuyla ve çiftlik işleriyle oyalanarak yaşayıp giderken, biraz da normal şartlarda adalet bulamayacak bir fahişe için silahını yeniden eline alır: başarısız bir cinsel tecrübenin suçunu beraber olduğu kadının üzerine atan ve kadının yüzünü parçalayan bir kovboyun ölmesi için aralarında para toplayan kadınların kiralık katil arzusuna 'evet' der.

o sahneden önce 'iş' bitmiş, kovboy ölmüştür. kadınlardan biri de hak edilen ödülü vermek için kasabanın dışına, william munny ve schofield kid' in yanına gelmiştir. kadından şerif little bill' in arkadaşı ned' i öldürüldüğünü öğrenen william munny tövbesini, ölen karısına verdiği sözü unutarak schofield kid' in elindeki içki şişesini alıp kafasına diker.

peşi sıra atını o sahneye sürer:

(karanlık ve yağmur... önünde ned' in tabutunun durduğu barda şerif little bill kasabalılara hava atmaktadır. çünkü kiralık katillerden biri öldürülmüş, arkadaşının intikamını almak isteyen fahişelere de göz dağı verilmiştir. o halde herkes şeriflik bütçesinden birer içki içebilir. hatta takibe katılıp ned' i yakalayan gruptakiler ikişer tane. tam o sırada bara sessizlik çöker çünkü william munny içerdedir. uzun süren bu sessizliği bozarak sorar)
-who owns this shithole?
(bir yanıt almayınca gözüne en çok çarpan adamı muhatap alır)
-fat man. speak up.
(nihayet barmen kıyafetli biri konuşur)
-i own this establishment. i bought it from greely for a thousand dollars.
(munny sadece o adamı istiyordur)
-clear out of there.
(munny' nin niyetini anlayan little bill 'yapma' diyerek engel olmak ister ama artık çok geçtir)
-sir, you are a cowardly son-of-a-bitch! you just shot an unarmed man.
-he should've armed himself if he's going to decorate his saloon with my friend.

ve aklınızdan dostlarınız geçer. nereden olduğunu hatırlayamadığınız bir cümleyle beraber: fark etmez bir dostluk için dostluğun konusu...

*serbest çeviri:
-kim bu bok çukurunun sahibi?
-sen şişko! söyle.
-buranın sahibi benim. greely' den bin dolara devraldım.
-açılın.
-dur!
...
-pislik bir adamsın bayım! silahsız bir adamı vurdun.
-arkadaşımın cesediyle barını süsleyen birisi silahsız dolaşmamalıydı.

Hiç yorum yok: