7 Aralık 2009 Pazartesi

manolois*

yeniden çarmıha gerilen isa..

en mutlu günlerinin, öksüz kaldıktan sonra verildiği manastırda başrahip manasi'nin hizmetinde geçirdiği günler olduğunu söylerdi. on beş yaşındayken likovrissi köyü yargıcı patriarheas onu "burada bir harem ağası gibi solup gitmesin," diyerek manastırdan aldı ve sarikana dağı'ndaki sürüsüne çoban yaptı.

papaz ve köyün ileri gelenleri tarafından kutsal hafta sırasında isa'nın acılarını canlandırmak için seçildiğinde leoni ile nişanlıydı ve evlenmek için gün sayıyordu. ama o, bu seçimin ardından bambaşka bir hayata doğru yürüdü.

ilk önce lenoi'den ayrıldı ve kutsal hafta için mari magdalena seçilen dul katerina'nın yörüngesine girdi; ona, "bana baş melek gibi görünüyorsun. ruhumu almak isteyen bir melek," diyen, elinin altındaki onca erkeğe rağmen ağlarını hazırlayıp onun düşmesini bekleyen katerina'nın. düşlerinde onu gören katerina'nın.

peşi sıra, çobanlıktan ayrılıp, kasabaya alınmadıkları için sarakina dağı'nın kayalıklarında yaşam savaşı veren yersiz yurtsuz hıristiyanların arasında yaşamaya başladı.

yusufaki'nin öldürülmesi ile kendini köy için feda etme fırsatını bulsa da, gerçekler ortaya çıkınca amacına ulaşamadı.

en sonunda "bolşevik" suçlamasıyla aforoz edilip, kilisede halk tarafından linç edildi.

belki de ağa, onun için, "hem deli, hem aziz," derken haklıydı.



*: nikos kazancakis, yeniden çarmıha gerilen isa

Hiç yorum yok: