18 Haziran 2024 Salı

dördüncü

ikste bir paylaşım önüme düştü. "sana özel" başlığı altında bir tavsiye. o şiir filmi sevdiğimi onlar da biliyor demek ki.

yenal bilgici'nin gazete yazısıydı. baştan sona severek okudum. bir şeye bakınca aynı şeyleri gören insanların ruhdaşlığını hissettim.

dahası aynı şeyleri hissetmenin güzelliğini.

*

seyredenler bilir; insanlar arasında dolaşan, yüksek yerlerden dünyayı seyreden, kütüphanelerde ikamet eden meleklerin, özelde ise insan olmak, rüzgârı yüzünde hissetmek isteyen bir meleğin şiiridir bu film.

bruno ganz'ın canlandırdığı, insan olmak isteyen bu melek isteği gerçekleştiği takdirde ilk gün yapmak istediklerini şöyle listeler: kahve içmek, bir türk berberine gitmek ve parmakları mürekkepten kararıncaya kadar gazete okumak…

yenal bilgici buradan yola çıkarak yazmış yazısını. ve başlarken de dediğim gibi baştan sona keyifli bir metin olmuş.

dayanamayıp, "işte bu!" dediğim son kısmı ise büyük bir keyifle (ç)alıyorum:

"bir sofrada olmak isterim. dostların arasında. hikâyeler anlatılsın, hikâyeler anlatayım isterim. yenilsin içilsin, zaman aksın, aramıza başka insanlar, başka hikâyeler katılsın isterim. çoğalalım isterim. çoğalalım ki günlük yenilgilerimizi hükümsüz kılalım. muhabbete değmeyen ne varsa dostluğun büyük zamanında kaybolup gitsin.

gece bittiğinde, sofradan kalktığımızda, yürüyerek, içimde yeni hikâyelerle ve bir şeyler anlatmış olmanın, insanlarla, insanlarımla yan yana durmuş olmanın silinmez hatırasıyla evime dönmek isterim.

evime vardığımda da, listeye eklediğim bu yeni maddeyi uzun uzun yazmak isterim."


merkez üs: https://www.gazeteduvar.com.tr/melegin-uc-dilegi-makale-1698948

Hiç yorum yok: